Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu
HAK YİYORSUNUZ; ÇALDILAR DİYEREK İFTİRA ATIYORSUNUZ? ÇAMUR AT İZİ KALSIN MI?
Türm yaşananlar gözlerimizin önünde oldu! Azıcık bir idrak seviyemiz varsa 31 Mart gecesinden bu yana yaşananları hayretle ve üzüntüyle karşıladık! Bunun için bir siyasi partiye mensubiyetimiz gerekmez! Vicdanlar gördü ki önce Binali Yıldırım'ı sansasyonel şekilde önde gösterdiğiniz, gece yarısı İmamoğlu öne geçince veri akışını kestiniz! AKP kazandığında gün ağırınca açıklama yapan YSK sabah saatlerine dek sus-pus oldu! İmamoğlu kazanmıştı! Lâkin, yandaş NTV; CNNTÜRK gibi yayınlarına çıkardığınız sözde yorumcular "Buralarda bir şeyler olmuş! AKP'nin dışındaki, karşısındaki bir yapı örgütlü davranmış! Seçmen pusulasındaki kaydırmalar Gezi gibi bir organizasyonu andırıyor! Bu tesadüf olamaz!" Bile dedirttiniz(!) Ele geçirdiğiniz sözde merkez'le! Ve utanmadan program sunucusuna dedirttiniz ki "Efendim, İstanbul seçimlerini konuşmayacağız! Orası yargıda!" Yahu İmamoğlu almış, iş bitmiş; İstanbul yargıdaymışmış(!) Üstelik, AKP henüz olağanüstü başvuru yapmış dahi değilken!.. ... Aklımızla dalga geçtiniz... Algı yürüttünüz... İmamoğlu'nun alması gereken mazbatayı en az 10-15 gün geciktirdiniz... İBB'de temizlik yaptınız! İmamoğlu'na mazbata vermeden, onu Belediyeye sokmadan seçim tekrarı yöntemini aradınız! Böyle bir hukuk bulamadınız, çaresiz kalınca mazbatayı verdiniz! İBB eski Büyükşehir Beld. Başkanı Mevlüt Uysal'ın İmamoğlu'nu kapıda karşılamaması gibi centilmenlik dışı, ayıp, görgüsüzce bir siyasi hataya da imza attınız!
İmamoğlu'nun kendi Belediyesindeki bilgisayarların veri tabanlarını denetim yetkisini, veriler üst akıla ve terör örgütleri kokteyline gidiyor gibi saçmasapan nedenlerle engellediniz! Buradaki usulsüzlükler araştırılsın istemediniz!
Kamuoyu vicdanında en ufak bir karşılığı olmayan, delilsiz, şüpheye dayalı iddialarla YSK'ya seçimi erteleterek, sonucunu beğenmediğiniz seçimi kabul etmediğinizi teyit ederek dünyaya Türkiye'de artık demokrasinin kırıntısı kalmadığını ilan ettiniz! Hukuk güvencesi kalmayan yatırımcıyı kaçırarak İstanbul rantı uğruna doları patlatıp ekonomiyi bir kez daha bozdunuz! (Bu esnada yine kimler dolar zengini oldu?)
İddia ettiğiniz sandık kurulu başkanlarının memur olmaması savının söz konusu sandıklarda AKP adayının önde çıkması vesilesiyle sonuca tesir etmediğini gördük ve iddianız otomatikman düştü! Hadi o bir yana, aynı zarfa giren 4 farklı oyun sadece sonucunu beğenmediğiniz olanı iptal ettirmiş olmanız akla, vicdana sığar mı? Sana da soruyorum, Ak Parti'li kardeşim? Aklın ve vicdanın alıyor mu? Hak yemek bu kadar kolay mı?
Ve sözün bittiği nokta! Binali Yıldırım; "Çaldılar!" Diyor! Üstelik YSK kararında da böyle bir şey yok! Sandık kurulu başkanlarını sizin devletiniz atıyor! Hak yiyorsunuz ve çaldılar diyerek iftira atıyorsunuz! Hiç(!) yakışmadı(!) Binali Bey(!) Hiç yakışmadı(!)
Barış Biner 14.05.19 06:01
www.yazarbarisbiner.blogspot.com
Türm yaşananlar gözlerimizin önünde oldu! Azıcık bir idrak seviyemiz varsa 31 Mart gecesinden bu yana yaşananları hayretle ve üzüntüyle karşıladık! Bunun için bir siyasi partiye mensubiyetimiz gerekmez! Vicdanlar gördü ki önce Binali Yıldırım'ı sansasyonel şekilde önde gösterdiğiniz, gece yarısı İmamoğlu öne geçince veri akışını kestiniz! AKP kazandığında gün ağırınca açıklama yapan YSK sabah saatlerine dek sus-pus oldu! İmamoğlu kazanmıştı! Lâkin, yandaş NTV; CNNTÜRK gibi yayınlarına çıkardığınız sözde yorumcular "Buralarda bir şeyler olmuş! AKP'nin dışındaki, karşısındaki bir yapı örgütlü davranmış! Seçmen pusulasındaki kaydırmalar Gezi gibi bir organizasyonu andırıyor! Bu tesadüf olamaz!" Bile dedirttiniz(!) Ele geçirdiğiniz sözde merkez'le! Ve utanmadan program sunucusuna dedirttiniz ki "Efendim, İstanbul seçimlerini konuşmayacağız! Orası yargıda!" Yahu İmamoğlu almış, iş bitmiş; İstanbul yargıdaymışmış(!) Üstelik, AKP henüz olağanüstü başvuru yapmış dahi değilken!.. ... Aklımızla dalga geçtiniz... Algı yürüttünüz... İmamoğlu'nun alması gereken mazbatayı en az 10-15 gün geciktirdiniz... İBB'de temizlik yaptınız! İmamoğlu'na mazbata vermeden, onu Belediyeye sokmadan seçim tekrarı yöntemini aradınız! Böyle bir hukuk bulamadınız, çaresiz kalınca mazbatayı verdiniz! İBB eski Büyükşehir Beld. Başkanı Mevlüt Uysal'ın İmamoğlu'nu kapıda karşılamaması gibi centilmenlik dışı, ayıp, görgüsüzce bir siyasi hataya da imza attınız!
İmamoğlu'nun kendi Belediyesindeki bilgisayarların veri tabanlarını denetim yetkisini, veriler üst akıla ve terör örgütleri kokteyline gidiyor gibi saçmasapan nedenlerle engellediniz! Buradaki usulsüzlükler araştırılsın istemediniz!
Kamuoyu vicdanında en ufak bir karşılığı olmayan, delilsiz, şüpheye dayalı iddialarla YSK'ya seçimi erteleterek, sonucunu beğenmediğiniz seçimi kabul etmediğinizi teyit ederek dünyaya Türkiye'de artık demokrasinin kırıntısı kalmadığını ilan ettiniz! Hukuk güvencesi kalmayan yatırımcıyı kaçırarak İstanbul rantı uğruna doları patlatıp ekonomiyi bir kez daha bozdunuz! (Bu esnada yine kimler dolar zengini oldu?)
İddia ettiğiniz sandık kurulu başkanlarının memur olmaması savının söz konusu sandıklarda AKP adayının önde çıkması vesilesiyle sonuca tesir etmediğini gördük ve iddianız otomatikman düştü! Hadi o bir yana, aynı zarfa giren 4 farklı oyun sadece sonucunu beğenmediğiniz olanı iptal ettirmiş olmanız akla, vicdana sığar mı? Sana da soruyorum, Ak Parti'li kardeşim? Aklın ve vicdanın alıyor mu? Hak yemek bu kadar kolay mı?
Ve sözün bittiği nokta! Binali Yıldırım; "Çaldılar!" Diyor! Üstelik YSK kararında da böyle bir şey yok! Sandık kurulu başkanlarını sizin devletiniz atıyor! Hak yiyorsunuz ve çaldılar diyerek iftira atıyorsunuz! Hiç(!) yakışmadı(!) Binali Bey(!) Hiç yakışmadı(!)
Barış Biner 14.05.19 06:01
www.yazarbarisbiner.blogspot.com
Yorumlar