Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu
Kripto Ulusalcılar ve Yeşil-Beyaz Türkler! Türk siyasetine iki yeni kavram öneriyorum. AKP iktidarının ilk yıllarında toplum, sanal tanımlamalarda da ikiye bölünmüştü hatırlayacak olursanız! Hatta, bölündürülmüştü desek de yanlış olmaz, fakat bu kelimenin kaba kaçacağını düşünerek kibarlaştırdım. Aslında bu bir projeydi, fakat uyum sorunu aşılamadı(!) Evet! Neydi o kutuplar? Muhafazakar demokratlar ve karşılarında Beyaz Türkler! Amaç belliydi! Bir kutba kötülük atfederek demokrat İslamcılık modelinin önünü açmak! Bizim Beyaz Türkler mahallesinden de oltaya takılanlar olmadı değil! Kandırıldık! Fakat, proje, amaçlanın ötesinde bir yere evrilince Erdoğan ittifak değişikliğine gitti ve tek amacı sonuna kadar uzatılmış bir iktidardı... Neyse, o gün bugün çok şey değişti, Erdoğan Fethullahçılar yerine Ulusallarla ittifak etti! Sadece iktidarı uzamadı, sisrem de dizayn edildi ki burası ayrı bir siyasi değerlendirme konusu, bizim konumuz kavramlar! Erdoğan Ulusalcılar ittifakında Ulusa