Davutoğlu İyi Başladı
Dün, Ahmet Davutoğlu kurucular kuruluyla birlikte görücüye çıktı ve partisinin tanıtımını yaptı. Gelecek Partisi'nin iyi bir isim olduğunu söyleyebilirim. Kirlenmiş ve AKP'nin kirlettiği ve geçmişe gönderide bulunan sloganlar yerine yeni bir başlangıç algısıyla, Gelecek ismiyle yenilendim diyor; geçmişe değil geleceğe bakacağız diyor. Bir partinin umutvar olabilmesi için sloganlarının kirlenmemiş ve içi boşaltılmamış olması gerekiyor ve gençlere yönelik, geleceğe dair umut vadetmesi gerekiyor. AKP, adalet ve kalkınma sloganlarının içini yeterince boşaltmıştı. Davutoğlu her ne kadar eski bir isim olsa da YENİ VE GELECEĞE YÖNELİK aslında bambaşka bir başlangıç yaptığını yinelemeliydi ki Gelecek Partisi bu manada çok doğru bir isim. Daha önce düşünüldüğü konuşulan Bizim Parti ismi AKP'lilerin partisi ve geçmişe atıf yaptığı anlamı çıkarabilirdi ve çoğu seçmen için, hatta AKP seçmeni için de bir taklit olarak algılanabilirdi. Şunu söylemeliyim ki Türkiye'de özellikle sağ seçmen, basit isim ve basit logolardan hoşlanır. Akılda kalıcı olmaları gerek. Sadece isim değil, yeşil yonca yaprağı logosu da bu anlamda doğru bir tercih. Yaprak sembolü, akılda kalıcı ve basit; öyle de olması gerekiyor. Yaprak dökümü algısı bir umudu pompalanıyor; aynı zamanda bir şeyin bitip yeni bir şeyin başlaması ve artık geleceğe, yeni bir düzene, yeni bir hayata bakmak anlamı ve algısını da taşır. Değişimi işaret eder. Geçmişi değil, geleceğe atıf yapar. Temizlenmedir. Varsa kirlerin yağmurla beraber yıkanması anlamını da taşır. Anadolu ve Türk kültürüne, aynı zamanda Kürt kültürüne de hitabeder. Doğa anlamını taşır, göçebeliği simgeler, toprak sevgisini, Vatan aşkını da simgeler ki yaprak sembolü Orta Asya bozkırlarından gelen Türk ve Kürt kültürleri için gelenekçiliğin de bir sembolüdür. Aynı zamanda yeşil rengi Davutoğlu'nun içinde bulunduğu İslamcılığın rengidir. Unutulmamalıdır ki Anavatan Partisi'de bir dönem amblemindeki sarıyı yeşile çevirmiştir. Lakin İslamcılıktan ziyade liberal muhafazakarlığa ve 4 eğilime dayanan bir partininin bu taklitçiliği seçmenden kabul görmemiştir. Davutoğlu'nun durumu farklıdır.
İçeriğe gelecek olursak... Davutoğlu konuşmasında da geçmişe değil geleceğe atıfta bulundu. Kendini yenilemiş (Aşmış) gibiydi. Osmanlıcılık rüyasından ve hayallerinden bahsetmedi(!) Yeni bir şey söylemesi ve yeni bir çıkış yapması gerekiyordu. Radikal sağ'da saplanıp kalma yerine önemli bir aktör olmayı yeğleyecekti ve onu tercih etti. Çünkü, günümüz siyasetinde toprak kazanma hayalleri yok! Bunu biliyor olsa gerekti ki evrensel değerle vurgu yaptı. İnsan hakları, kadın hakları, demokrasi ve gençler... Bir de bunu çevreciliği ekleyin... Davutoğlu büyük resmi nihayet görmüş olacak ki evrensel değerlere, yukarıda saydıklarıma özel vurgular yaptı. Günümüz siyasetinde sol/sağ kavramları yerine değerlerin aldığını ve ortak hassasiyetlerin dünyada kabul ediliyor olduğunu biliyoruz. Elbette arada uçuk kaçık adamlar çıkacaktır ve bunlar bir balon gibi sönüp yanacak olan, göçmen politikalarına ve yabancı düşmanlığına bir tepki olarak doğmuştur. Davutoğlu'nun kalıcı bir aktör olmak istediğini sezdim. AKP'nin takllidi, mezhepçi, kutuplaştırıcı, aşırı milliyetçi bir politika benimseyemezdi; çünkü, o zaman taklit olarak kalırdı. Yeni bir şeyler söylemeliydi. AKP'nin cehalete dayalı politikasına itibar eden kemik seçmen kitlesi bu saplantılı görüşlerde olduğu sürece neden bir taklidine hareket etsin? Farklı olmalıydı. Oldu da. 1.gün için bu kadar değerlendirme çok erken. Beklemeliyiz. Kısaca, Ahmet Davutoğlu fark yaratmak zorunda olduğunu ve merkezde olması gerektiğini biliyordu ve başlangıcı da öyle yaptı. Son bir şey; elbette muhafazakar kitleyi ihmal etmedi ve en çok oyu da oradan alacak. Geleneklerimizle temel insan hakları ve özgürlükleri birleştireceğiz dedi. Doğru bir vurgudur. Türk halkı şeriat istemez, ya da radikal sağcı değildir ama muhafazakardır. Batılı değerler ile doğulu değerleri birleştirir. Davutoğlu bunu yapacak gibi. Kaç oy alır? Bunu için erken... AKP'deki ılımlı kitlenin bir kısmının buraya hareketini bekliyorum... Bir de Babacan'ı görelim....
Barış Biner 14.12.2019
www.yazarbarisbiner.blogspot.com
Yorumlar