Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kılıçdaroğlu'na...

Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu

MACRON HAKLI, ERDOĞAN HAKSIZ!

  MACRON HAKLI, ERDOĞAN HAKSIZ! MACRON'UN TEPKİSİ YOLSUZLUKLARA VE YASA DIŞI İSLAMCI TERÖR GRUPLARINA! MACRON'UN MÜSLÜMANLARLA BİR SORUNU YOK... YASA DIŞI YOLSUZLUK İŞLEMLERİNE TEPKİLİ... ALGIYI FARKLI YÖNLERE ÇEKMEK LAİKLİK İLKESİNE VE DEMOKRASİYE ZARAR VERİR... KEŞKE AKP'DE LAİKLİK, İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİNİN YANINDA DURABİLSE! ERDOĞAN'LA AYNI İDEOLOJİDE DEĞİLİM! DİNİN İSTİSMAR EDİLMEMESİ GEREKİYOR! MACRON'U DAHA İYİ ANLAYABİLMELİYİZ! BİZ DE MACRON GİBİ YOLSUZLUK KARŞITI OLMALIYIZ! #Macron #Haber #Haberler Ben laiklik'in tarafındayım. Bence Macron laik biri... Erdoğan değil... Fransa'daki mesele yolsuzlukların ortaya çıkarılması... Size farklı aksettiriyorlar... İslami terör denen bir kavram varsa ki var maalesef, araştırılmasın mı? Macron laiklik ve şeffaflığın gereğini yapıyor... İslamcı terörle sonuna kadar mücadele edilmeli... Macron'un hedefi samimi demokrat dindarlar değil; İslamcı terör grupları ve yolsuzluklarıdır. Elbette, teröre ve

Radyo Günleri

  11-09-2014, 09:35  Barış Biner'in arşivindendir.  Radyo Günleri Yıl 1990... Henüz Star1'in uydu yayınları Afyon'da aktarılmamıştı. O dönem çanak anten sahibi olmak herkese nasip olmazdı... TRT / TV1 kanalı kapandığı gibi Cumartesi geceleri Türkiye'nin Sesi Radyo'sunu açardık... İlerleyen birkaç yılda özel radyolar ile tanıştım. Türkiye'nin en Süper FM'i bizim için henüz efsaneydi ve ancak İstanbul'a seyahat edersek Sakarya 90.8 vericisinden yaklaşık 30 Km. boyunca dinleyebileceğimiz, ulaşılması güç, 'altın tadında' bir radyoydu... Trakya'ya gelmek üzere Boğaz'dan geçerken Kadir Çöpdemir'in, ''Candan Cana'' programı ile tanışmıştım. Afyon'da, yeni ergen bir genç için, yerel radyolar kendini kanıtlama noktası oldu. Henüz mikrofon karşısına geçmeye hazır olmasam da arka planda derslerden arta kalan zamanlarımı Radyo Camiası ile ortak aktiviteler ile geçirdim. Radyolar için gönüllü anketler yaptım, program önerileri

A HABER'in nasıl bir yalan propaganda aracı olarak çalıştığını inceleyelim...

  A HABER'in nasıl bir yalan propaganda aracı olarak çalıştığını inceleyelim... Öncelikle A Haber'in yalan kokan haberini yazacağım, altına da sosyal medyanın A Haber'in yalanını nasıl ortaya döktüğünü... Daha doğrusu algı çalışmalarının nasıl düştüğünü... Rezalete, kepazeliğe bakınız... A Haber (Yalan makinası): ''İstanbul'da büfeciler büyükşehir belediyesi önünde eylemdeydi. 3 bin lira olan kiralarının 15 bin liraya çıkartıldığını söyleyen büfeciler, yüzde 500'lük zamma itiraz etti. Büfe yenileme ücretlerinin kısa vadesine de tepkiliydiler...'' Ve bu haberin altına yazılan yorumları mutlaka okuyunuz, işte onlar: 2s Göklerden Gelen Bir Giyotin Vardır@SlNlFSaLOfke · adlı kişiye yanıt olarak @Ahaber Büfe olaylarının geçmişini merak edenlere... Binalı Yıldırım'ın İBB geçmişi, ido büfelerini akrabalarına dağıttı(Birgün) Fatih@Fatih97991919 · adlı kişiye yanıt olarak @Ahaber Bu güne kadar araya adam sokarak cemaat sokarak tarikat sokarak üç otuz par