Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kılıçdaroğlu'na...

Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu

İçki yasağı gibi yaşam tarzı müdahaleleri en çok Erdoğan'ı siyaseten vuracak! Yanılgılarının analizi...

  İçki yasağı gibi yaşam tarzı müdahaleleri en çok Erdoğan'ı siyaseten vuracak! Yanılgılarının analizi...  90'lardan bu yana mağduriyeti oynayan İslamcı ideolojinin AKP'deki serüveni İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması, içki yasağı gibi hiçbir mantığa dayanmayan dar İslamcı ideolojinin, aslında kendi tabanındaki demokrat muhafazakarları da vuracak bir yanılgı, yanlış bir strateji ya da ötesinde eli kolu bağlanmış, yıpranmış bir iktidarın acaba buradan bize bir şey gelir mi denemesi mi? Eğer öyleyse, böyle bir şeyin, yaşam tarzına müdahalenin belli bir noktadan sonra ters tepeceği, en başta kendi demokrat tabanlarını vurabileceği, içeride ve dışarıda  da yaşanaacakları düşünemiş mi ki... Lebaleb kongreleri yapan, İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıran, LGBT'lere, solculara, liberallere ateş püskürülmesini dizayn eden o akıl, o planlama nasıl bir garabetin içindeyse, içine düştükleri çukuru kendileri adına daha derin kazmaktan başka bir işe yaramayacak öngörüsüz Erdoğan

İÇKİ YASAĞI BİR TUZAK! AYRINTILAR...

  İÇKİ YASAĞI BİR TUZAK! AYRINTILAR... Millet İttifakı'nı bölmeye, ötekileştirmeye çabaladılar başarılı olamadı. Şimdi ise ittifaktaki sağ tandanslı muhafazakar parti tabanlarını etkileme hedefiyle alkol olarak tabir ettikleri içki yasağını siyaseten Millet İttifakı'nı bölmek veya bu tabandaki duygudaşlığı hassasiyetini zedelemek için içki yasağını gündeme getirdiler. Önemsedikleri için değil, muhalefeti bölmek için. İçki yasağı Erdoğan"ın bir tuzağıdır. Uyarıyorum! Tepkiyi muhalif liderlerden beklemek yerine, tepki toplumdaki aydınlar üzerinden verilirse daha etkili ve doğru bir yöntem olur. Aydın, gazeteci ve sanatçılar öyle bir tepki vermeli esas tuzağa düşen Erdoğan olmalı... Muhalif liderlerini muhalif taban anlayabilmeli bu konuda... Hareket alanı aydınlar üzerinden yürümeli... Barış Biner Barış Biner ile Tarafsız Haber Gerçeğin Sesi

İçki yasağı bilimsel değil...

 17 gün boyunca içki satışı da yasak! Evinizde tek başına içseniz de yasak! Hiçbir şekilde içki satılmayacak! Korona ile ilgisi yok ama... Neden yasak? İslamcı iktidarın duyguları bakkal ve büfeleri vuracak! Anti bilimsel tedbirler! Akıl ile izah edilemez!

İçki satan esnaf açlığa mahkum! Görüntüde kapanma!.. Biden'da geri vites! Çaresiz Erdoğan zihniyeti!

  İçki satan esnaf açlığa mahkum! Görüntüde kapanma!.. Biden'da geri vites! Çaresiz Erdoğan zihniyeti!  Bakkal ve büfelerin çoğu içki (İslamcılar'ın tabiriyle alkol) satar ama... 17 gün yasak! Çünkü, meselenin bilim ile ilgisi yok, şeriatın gereği gibi tabanına lanse eder iktidar, Saadet seçmenini avlamak için. Laikliğe aykırı uygulamadır. Evinde tek başına içecek adamın Koronavirüs nedeniyle içki satın almasının yasaklanması ancak İslamcı zihniyette olur!  Tam kapanma adı ama kısmi kapanma fiilen! Çünkü, Erdoğan hükümetinin kasası boş olduğundan vatandaşa destek yok! Destek olmayınca görüntüde kapanıyormuş gibi yapacaklar! Turizm sezonu için siyaseten kapanma! İnsan canına önem veriyor olsalardı Lebalep kongreler ve kalabalık Tarikat cenazelerine göz yummazlardı! Görüntüde, kısmi, desteksiz kapanma, şeriat soslu... Barış Biner Tarafsız Haber

Sansür Duvarı

 Sansür Duvarı CHP'ye önerim. Yurt çapında bağlı bulunduğu İl/İlçe Belediyeleri kullanarak havadan ücretsiz internetle bilgiye ulaşımın oranını artırsın...  Hükümet medyaları ele geçirdi. Halk netten bilgi almasın diye cebe vergi koyup taksidi yasakladı. Bu önerim sansürü yıkar... Sansür duvarının bir şekilde yıkılması gerekiyor. Bu şekilde zekice öneriler bulmak gerek. Medyalar çoğu kanunsuz ve sindirme/korkutma ile ele geçirildi. Sivil örgüt ve sendikalar yandaşlaştı. Yandaşlaşmayanlar korkutuldu ya da hapse atıldı. Demokratik yürüyüş hakkı yasaklandı. Meydanlar yasaklandı. Bu şartlarda 50 kere seçim olsa da netice çıkmaz... Demokratik yollar kurnazca tıkandı. Sandıkta oy veren Vatandaş değildir. Sandıkta oy veren kamuoyudur. Kamuoyu yaratılmanın önü kesilirse o sandıktan netice çıkmaz! Çünkü halkın önüne ne koysanız onu alır. Düşünerek oy kullanan seçmen oranı çok az! Herşeye sansür geldi... İnternet hızlarının yavaşlatılması; tarifelerin yüksekliği de tesadüf değil... O alan da

BAKKALA GİTMEK SERBEST! İÇKİ ALMAK YASAK! KORONAVİRÜS'LE BUNUN NE İLGİSİ VAR? ÇÖZEN VAR MI?SORUN NE?

 BAKKALA GİTMEK SERBEST! İÇKİ ALMAK YASAK! KORONAVİRÜS'LE BUNUN NE İLGİSİ VAR? ÇÖZEN VAR MI?SORUN NE? İçki az içildiğinde zaten zararı olan bir şey değilken... Koronavirüs ve içki yasağı arasındaki bağlantı iktidarın İslamcı olup şeriat düzeni kurmak istemesinden mi? Cumhurbaşkanı Pandemi nedeniyle TV başına geçenlere neden AKP propagandası yaptı? Yapar? Çözemedim(!) Pandemide tüm Avrupa ve ABD vatandaşına yardım ederken bizimkiler neden yardım etmeyip İBAN vererek devlete yardım ister? Ekonomi bozuksa masraflarından neden kısmazlar ve vatandaşın suçu ne? İnsanlar Pandemi yardımı beklerken Erdoğan neden AKP'li olmayanlara muhalefet etti ve yardım paketi açıklamadı! Yardım yok, destek yok, kutuplaştırma ve halkı bölmek varsa bizde deriz ki bu doğru değil! İyi ki bağımsız medya-Youtube var! Barış Biner ile Tarafsız Haber 'gerçeğin sesi' Bağımsız yurttaş gazeteciliği  Barış Biner Youtube'dan alıntıdır.

YENİ SİSTEMDE İSTİFA EDEMEZSİNİZ! AF DİLERSİNİZ! BAŞKAN YA AFFEDER YA DA BEDELİ ÇOK AĞIR OLUR!

YENİ SİSTEMDE İSTİFA EDEMEZSİNİZ! AF DİLERSİNİZ! BAŞKAN YA AFFEDER YA DA BEDELİ ÇOK AĞIR OLUR!  Berat Albayrak istifasını Başkan'dan korkusundan dolayı İnstagram'dan verebildi. Tweet dahi atamadı! Anadolu Ajansı'na verdiği beyanat sansürlendi! Kendi medyasında bile istifa haberini veremedi! Erdoğan'dan çok korkuyordu! Bedeli olacağını biliyordu! Medya Başkan'dan korktuğundan 2 gün istifa haberi veremedi! Anadolu Ajansı'nı beklemişler! Oysa Anadolu Ajansı'nı istifa haberini geçmemesi için sansürleyen iddialara göre Başkan Erdoğan(!) Kıblesi Anadolu Ajansı olan haberci değil yandaştır desek!  İstifanın onayı yeni sistemde Başkanın takdirindeymiş! AKP"liler açıkladı! Başkan takdir ederse affınız onaylanır, aksi takdirde BEDELİ AĞIR OLUR! Yeni sistem birazcık(!) demokrasiden uzak(!)  Dahası ekranların istifa haberini geçmesi yasak! "Başkan'dan affını istedi, Başkan affedip onayladı!" talimatı yazılmak zorunda! İNCE MESELESİ Muharrem İnce'n

İSTİFA VAR! HABERİ YOK! GİZLİ İSTİFA(!)

  İSTİFA VAR! HABERİ YOK! GİZLİ İSTİFA(!) Berat Albayrak istifasını vereli 12 saati aşan bir zaman oldu! Ne medyada bir haber var, ne de iktidardan bir açıklama... Bir karartma var ve halktan gizlenen gerçerkler! Medya haber yapmaya korkuyor! İktidar ne yalanlıyor ne açıklama yapıyor! Kısaca, aşiret devleti olmuşuz da haberimiz yok(!) E ne olacak halkın bilgilendirilme hakkı! Fena çöktük(!) AKP, Erdoğan, Berat Albayrak, ekonomi... Hepsi beraber çöktü, ülkede çöküyor... Bir ülkenin bir bakanı(!) istifa ediyor! Lâkin, 12 saattir haberi yapmak yasak olduğu için istifa kapalı devre(!) istifa olarak beklemede... İade edilirse, haber yasağı(!) kalkar! Barış Biner ile Tarafsız Haber

ABD SEÇİMİNDEN ÇIKARILACAK NOTLAR

 ABD SEÇİMİNDEN ÇIKARILACAK NOTLAR • Kutuplaştırma yönteminin Dünya'nın herhangi bir seçmeninde karşılığı var. • Kutuplaştıranlar ne kadar kutuplaştırırsa kutuplaştırsınlar; eğer ülkede demokrasi kültürünün geçmişi varsa, kutuplaştıran lider bir şekilde sandıkta alt edilebiliyor.  • Kuıtuplaştırma kutuplaştıran tarafa aşırı fayda sağladığı gibi karşı tarafın sandık motivasyonunu ve karşı bloklaşmayı da tetiklediğinden ortadan ikiye bölünmüş bir tablo ile karşı karşıya kalınabiliyor ve kutuplaştıran kıl payı (ucu ucuna da olsa) karşı taraftaki bloklaşmanın etkisi ve bunun sonucunda olan seçimlere yoğun katılım nedeniyle kaybedebiliyor. *Ülkeniz gerçekten demokrasi ile yönetiliyorsa ve bir gün demokratik sınırların dışına çıkan ve her şeye hakim olmak isteyen bir tek adam geldiğinde, demokratik sistemin gücü bir gün mutlaka o tek adamı alt edecektir. Bu sürenin kısası ya da uzunluğu ülke dışında olan uluslararası gelişmelere, sürpriz gündemlere ve hepsinden en önemlisi halkın  uyanış

1999 HÜKÜMETİ'NE HAKARET EDİLEMEZ!

 1999 HÜKÜMETİ'NE HAKARET EDİLEMEZ! Şu an 1999 hükümetine oy veren bir kişi okarak yazıyorum! 99 yönetimiyle kendilerini kıyasladılar! 99 yönetimine ve doğal olarak onlara oy veren vatandaşlara hakaret ettiler! Yazıklar olsun! Çok yazıklar olsun! Ecevit'in kemikleri sızlıyor! "O" sizin gibi 'satmadı' kurumları... Sen rahat uyu Ecevit... Sandıkta hesap soracağız... Herşeyin hesabını... 99 hükümetine ve ona oy veren kitleye hakaret edemezsiniz, ettirmeyiz... (99 yönetimine zamanında oy veren bir kişi olarak yazdım.) Deprem'de bile kutuplaşma yaratıyorsunuz! Ayıp yahu ayıp! Sizin tabanınızda olan hiçbir muhafazakar demokrat bu kutuplaştırıcı söyleminize alkış tutmaz! Yaptığınız tek kelimeyle ayıp! Deprem'deki hüzünlü manzaranın esas nedeni; 99 Hükümeti değil; yağmalayıcıı iktidarlardır ve elbette en yağmalayıcı iktidar bu iktidardır! 99 Hükümeti'ne hakaret edemezsiniz! Ettirmeyiz! Çok doldum, kusura bakmayın. Bu ülkenin aydınlık insanlarına, geçmiş hü

MACRON HAKLI, ERDOĞAN HAKSIZ!

  MACRON HAKLI, ERDOĞAN HAKSIZ! MACRON'UN TEPKİSİ YOLSUZLUKLARA VE YASA DIŞI İSLAMCI TERÖR GRUPLARINA! MACRON'UN MÜSLÜMANLARLA BİR SORUNU YOK... YASA DIŞI YOLSUZLUK İŞLEMLERİNE TEPKİLİ... ALGIYI FARKLI YÖNLERE ÇEKMEK LAİKLİK İLKESİNE VE DEMOKRASİYE ZARAR VERİR... KEŞKE AKP'DE LAİKLİK, İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİNİN YANINDA DURABİLSE! ERDOĞAN'LA AYNI İDEOLOJİDE DEĞİLİM! DİNİN İSTİSMAR EDİLMEMESİ GEREKİYOR! MACRON'U DAHA İYİ ANLAYABİLMELİYİZ! BİZ DE MACRON GİBİ YOLSUZLUK KARŞITI OLMALIYIZ! #Macron #Haber #Haberler Ben laiklik'in tarafındayım. Bence Macron laik biri... Erdoğan değil... Fransa'daki mesele yolsuzlukların ortaya çıkarılması... Size farklı aksettiriyorlar... İslami terör denen bir kavram varsa ki var maalesef, araştırılmasın mı? Macron laiklik ve şeffaflığın gereğini yapıyor... İslamcı terörle sonuna kadar mücadele edilmeli... Macron'un hedefi samimi demokrat dindarlar değil; İslamcı terör grupları ve yolsuzluklarıdır. Elbette, teröre ve

Radyo Günleri

  11-09-2014, 09:35  Barış Biner'in arşivindendir.  Radyo Günleri Yıl 1990... Henüz Star1'in uydu yayınları Afyon'da aktarılmamıştı. O dönem çanak anten sahibi olmak herkese nasip olmazdı... TRT / TV1 kanalı kapandığı gibi Cumartesi geceleri Türkiye'nin Sesi Radyo'sunu açardık... İlerleyen birkaç yılda özel radyolar ile tanıştım. Türkiye'nin en Süper FM'i bizim için henüz efsaneydi ve ancak İstanbul'a seyahat edersek Sakarya 90.8 vericisinden yaklaşık 30 Km. boyunca dinleyebileceğimiz, ulaşılması güç, 'altın tadında' bir radyoydu... Trakya'ya gelmek üzere Boğaz'dan geçerken Kadir Çöpdemir'in, ''Candan Cana'' programı ile tanışmıştım. Afyon'da, yeni ergen bir genç için, yerel radyolar kendini kanıtlama noktası oldu. Henüz mikrofon karşısına geçmeye hazır olmasam da arka planda derslerden arta kalan zamanlarımı Radyo Camiası ile ortak aktiviteler ile geçirdim. Radyolar için gönüllü anketler yaptım, program önerileri

A HABER'in nasıl bir yalan propaganda aracı olarak çalıştığını inceleyelim...

  A HABER'in nasıl bir yalan propaganda aracı olarak çalıştığını inceleyelim... Öncelikle A Haber'in yalan kokan haberini yazacağım, altına da sosyal medyanın A Haber'in yalanını nasıl ortaya döktüğünü... Daha doğrusu algı çalışmalarının nasıl düştüğünü... Rezalete, kepazeliğe bakınız... A Haber (Yalan makinası): ''İstanbul'da büfeciler büyükşehir belediyesi önünde eylemdeydi. 3 bin lira olan kiralarının 15 bin liraya çıkartıldığını söyleyen büfeciler, yüzde 500'lük zamma itiraz etti. Büfe yenileme ücretlerinin kısa vadesine de tepkiliydiler...'' Ve bu haberin altına yazılan yorumları mutlaka okuyunuz, işte onlar: 2s Göklerden Gelen Bir Giyotin Vardır@SlNlFSaLOfke · adlı kişiye yanıt olarak @Ahaber Büfe olaylarının geçmişini merak edenlere... Binalı Yıldırım'ın İBB geçmişi, ido büfelerini akrabalarına dağıttı(Birgün) Fatih@Fatih97991919 · adlı kişiye yanıt olarak @Ahaber Bu güne kadar araya adam sokarak cemaat sokarak tarikat sokarak üç otuz par