Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kılıçdaroğlu'na...

Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu

MEDYAYI DEĞİL, CUMHURİYETİ SATTILAR

MEDYAYI DEĞİL, CUMHURİYETİ SATTILAR "Kanımı satarım, kanalımı satmam!" Diyenlerden bilirdik Aydın Doğan'ı(!) Satıldık, ey halkım! Sattıkları şey; 2&3 TV/Gazete/dağıtım şirketi ve haber ajansı değil sadece... Koca bir çınar, koca bir ülke, koca bir Cumhuriyet rejimi... Tuncay Özkan'da kanımı satarım; kanalımı satmam demişti ama... Tuncay Bey'i affettik; Aydın Doğan Bey'i affetmiyeceğiz... Tuncay Bey'in Kanaltürk'ü medyada ufalanan ilk kırıntılardandı... Aydın Bey'in ki ise son kırıntı... Artık nerelerde bir yolsuzluk/yoksulluk olacaksa onu yazacak/gösterecek bir ana akım medya olmayacak! Tehlikenin farkında mısınız? İNTERNETE SANSÜR YASASI İnternete denetim geldi. RTÜK denetleyecek. Yasanın; "Doğan Medya Grubu"nun AKP'ye yakınlığıyla bilinen bir gruba satışıyla aynı güne gelmesi manidar. Denetim ve yasal düzenlemeler internet için gerekli midir? Evet, bir noktaya kadar gereklidir. Ancak, buradaki amaç kontrol mekanızmasın

DIŞ SİYASET GÜNLÜK DEĞİL İLKESEL OLMALIDIR

DIŞ SİYASET GÜNLÜK DEĞİL İLKESEL OLMALIDIR AKP Fetö; Batı ve ABD'nin desteğiyle başa gelmiş bir siyasi partidir. Ana amaç; Türkiye'deki Devletçi anlayışı yıkmak ve ülkemizden tavizler alarak kısa vadede ekonomik akış sağlayarak Avrasya ve Ortadoğu düzeninde kullanışlı ülke yapmaktır. Kısaca; çıkarlarına hizmet edecek mekanizma oluşturulmalıydı. Yeni Dünya düzeni için stratejik bir noktadaydık ve devletçi anlayışımız neoliberallerin isteklerine hizmet etmemekteydi. Bunun için Ilımlı İslamı Atatürkçü devlet yapısına karşı bir koz olarak kullanmak istediler. İslamcılar bunu laikliğin tasfiyesinde kullanacaklardı. Batı ve ABD bizim Güneydoğu sorunu olarak tanımladığımız ve daha çok ekonomik olan bazı olguları Kürt Meselesi tanımlamasıyla kaşıyacak ve bölgede politikalarını onaylatabileceği dost bir aktör arayışındaydı. Sonuç olarak; 2002'de DSP+ANAP+MHP iktidarı gerekli ortam pompalanarak feci bir şekilde alaşağı edildi.  Çok fazla detaya girme taraftarı değilim. Her detay ayr

Komünist Öğrencilere Eğitim Hakkı Vermemek

Komünist Öğrencilere Eğitim Hakkı Vermemek AKP Genel başkanı Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylar nedeniyle, ilginç bir şekilde, "Gerekirse kominist gençlere eğitim hakkı verilmeyebileceğini" topluluğa yaptı konuşmada dillendirdi. Eğitim hakkının anayasal olarak eşitlikçi bir çerçevede tanımlanması yasal zorunluluk! Tartışmaya dahi değmeyecek içi boş, bu yönde netice alınamayacak ve netice alınmaması gereken bir konu. Tayyip Bey'in gündeme getirmesini sadece ve sadece sol sopası göstererek sağ üzerinden oy devşirme çabası olarak görüyorum. Belli ki; danışmanları %50 konusunda sıkıntı yaşandığını görmüş. Seçmen portföyümüzdeki ağırlıklı sağ tandansını kullanarak; Tayyip Bey'e gündemi değiştirmesi; sola karşı sağın geniş kesimini kutuplaşma üzerinden tavlaması önerilmiş. Ülke olarak enerjimizi bu konulara boş yere harcıyoruz. Belli ki boşa harcanan enerji ve sol/sağ üzerinden kutuplaştırıcı gündem AKP'nin hala ve tek tutunduğu dal... Oysa şu gerçeğin farkına v

Medya Her Şeydir

Medya Her Şeydir Medya çok şeydir. Bilhassa siyaset ve yaşam tarzı üzerinden direkt olarak toplum dokusu üzerinde söz sahibidir.  Bu yazı nereden çıktı? Doğan Medya'nın satışı üzerine belli ki patronunun itibarını korumak adına bir yazı kaleme almış Ahmet Hakan köşesinde. Diyor ki; "Doğan Medya'nın satışını abartıyorsunuz! Medya her şey demek değil! Medya ile seçim kazanılmaz ve kaybedilmez!" Ahmet Hakan fevkalade yanılıyor! Yanıldığının kendi de farkında. Aydın Doğan'a olan tepkiyi yumuşatma, soğutma vasıtası ile yazıyor bunu. Elbette geçerli değil! Türkiye şartlarında geçerli değil; çünkü okuyan değil izleyen bir toplumuz! İzlediğimiz gündemi şekillendiren ana unsur ise yazılı medyadır. Burada gazete ve ekranın önemi Türkiye seçmenin de bugünkü sıkıntılı süreçte ortaya çıkıyor. Çok ayrıntıya girmiyorum. İktidara geldiğinde yalnızca Yenişafak ve Türkiye gazetesi ve TGRT TV'si vardı AKP'nin... Eski ortakları FETÖ'nün medya desteğini almalarının dışınd

Selam Olsun Afrin Aslanlarına

Selam Olsun Afrin Aslanlarına Hükümete muhalifim. Sonuna kadar. Ancak; bir gerçeği göz ardı etmememiz gerek. TSK'nın Afrin'de başarısı terör koridorunu önlemek açısınsan muazzamdır. Artık şu Asker düşmanlığını bırakması gerek bazı çevrelerin. Orada kimi görüyorsunuz? Mehmetçiği... Evet; hükümetin siyasal ve stratejik hataları var mı? Var... İktidar dış politikada elini yüzünü bulaştırdı; Dünya'yı bize düşman etti mi? Etti... Peki kardeşim; iktidara kızıyorsak Mehmetçiğimiz terör koridorunu engelleme çalışmalarını görmezden mi geleceğiz? İçinde oyun varmış, yokmuş... Bizi tuzağa düşürmüşler vesselam... Bunların hepsi oturulur tartışılır... Ben şimdi bu terör koridorundaki ilk kırılmanın zaferine bakıyorum... Bunu kutluyorum; Mehmetçiğin; Türk Ordumuzun Afrin zaferini kutlamak istiyorum... Benim Ordum; benim Mehmetçiğim Afrin'e bir girmiş, pir girmiş... Terör unsurları tüyüvermişler... Aslan Türk Ordusu... Aslan Mehmetçik... Hükümete muhalifliği bir kenara koyarak bu zaf