Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu
Medya Her Şeydir
Medya çok şeydir. Bilhassa siyaset ve yaşam tarzı üzerinden direkt olarak toplum dokusu üzerinde söz sahibidir. Bu yazı nereden çıktı? Doğan Medya'nın satışı üzerine belli ki patronunun itibarını korumak adına bir yazı kaleme almış Ahmet Hakan köşesinde. Diyor ki; "Doğan Medya'nın satışını abartıyorsunuz! Medya her şey demek değil! Medya ile seçim kazanılmaz ve kaybedilmez!" Ahmet Hakan fevkalade yanılıyor! Yanıldığının kendi de farkında. Aydın Doğan'a olan tepkiyi yumuşatma, soğutma vasıtası ile yazıyor bunu. Elbette geçerli değil! Türkiye şartlarında geçerli değil; çünkü okuyan değil izleyen bir toplumuz! İzlediğimiz gündemi şekillendiren ana unsur ise yazılı medyadır. Burada gazete ve ekranın önemi Türkiye seçmenin de bugünkü sıkıntılı süreçte ortaya çıkıyor. Çok ayrıntıya girmiyorum. İktidara geldiğinde yalnızca Yenişafak ve Türkiye gazetesi ve TGRT TV'si vardı AKP'nin... Eski ortakları FETÖ'nün medya desteğini almalarının dışında merkez medyayı nasıl ele geçirdiğini de biliyoruz... Uzan; Karamehmet ve Dinç Bilgin medyalarını TMSF sopasıyla ele geçirip, AKP yayın organı yaptıklarını; Ciner ve Şahenk (Doğuş) medyasını kontrol altında tuttuklarını... Değerli okurlar! Merkez medyanın gündemin nabzını tutmakta önemli bir etkisi var. Bağımsız yayın yapan ve görsel olarak imkanları sınırlı yayıncıların izleyiciye ulaşım alanı sınırlı. Aynı şekilde; sosyal medyanın Anadolu'nun kırsalındaki bir Vatandaşa gündemi taşıma olasılığı çok zayıf! O bakımdan kendimizi kandırmayalım... Doğan Medya her ne kadar AKP övgüsünü vitrinde tutmak zorunda kalsa da satır aralarında gazetede ve ekranda zaman zaman farklı fikirleri de bir içeren kısmi bir özgürlük alanıydı... Ulaşım alanı geniş bir mecraydı... Oysa şimdi? Amiral gemi ve amiral 2 ana ekran; biri eğlencenin amirali; diğeri haberin amirali; Demirören imzası adı altında AKP propaganda alanına dönüşecek... Anadolu kırsalına Twitter ve Youtube ile mi ulaşacaksınız? Sözcü; Halk TV her ne kadar eğitimli seçmen kitlesinin tartışmasız şampiyonu olsa da yayınları (Veya yayımları) nerelere kadar ulaşacak? Hiç kendimizi kandırmayalım! (Cumhuriyet ve Birgün'ü yazmıyorum bile. İdeoloji bir yana dil ve görsel kurgu arzu edilen alanla malesef paralel değil...)
Değerli okurlar! Medyada tek yanlı propaganda dönemi başlamıştır ve Türk seçmenin algısı bu alan üzerine kuruludur. Muhalefet ağzı ile kuş tutsa veya yüzyılın yolsuzluk olayı olsa da bu son seçmene ulaşmayacaktır! Medya Türkiye'de çok şey; yaşadığımız süreçte ise Doğan Medya her şeydir... Ahmet Hakan Bey, hiç de kusura bakmasın!
Meselenin başka boyutları da mevcut! Dağıtım ve basım ağı da AKP kontrolüne geçecektir. İstediği gazetenin basım veya dağıtımını AKP yaptırmayabilir... Ve diğer yönü: DHA (Doğan Haber Ajansı) da iktidar kontrolüne girecek. Seçim ve haber seanslarını takip edebilecek özgür bir haber ajansı olmayacak. Yazılı ve sanal basının; görüntülü basının ana damarı ajans görüntü ve içeriğidir.
Yeni bir gazete ve ekranın kurulma süreci olamaz mı? Frekans da ve bayi sütunlarında yer edinebilecek geniş bir zaman dilimine sahip değiliz. Mevcutların güçlendirilmesi bir seçenek. Ancak; eski (haksız) önyargılar reyting için bir engel...
Gerçekten işimiz çok zor! Doğan Medya'nın AKP'ye geçip geçmemesi malesef çok şeydir! Abartmıyoruz; çok şey... Tanrı özgür düşüncenin; özgür medya ortamının yardımcısı olsun... Gönül istiyor ki son anda bir pürüz çıksın ve bu satış olmasın!
Türkiye'de muhalefetin işi bundan sonra çok daha zor!
Son bir not daha: AKP medyayı sadece siyasal olarak kontrol altına almıyor! Toplum genleri ve laik kültürüyle de oynayacak. Posta gazetesinde magazin boyutu muhafazakarlaşacak. Dizilerde yaşam tarzı muhafazakarlaşacak. Batı ve laiklik karşıtı bir klonloma yapılacak. Bu da meselenin farklı boyutu... Bu ülkenin aydınlık insanları yok mu öneriniz? Yazın, çizin tartışın... Hataya hata deyin... Demokrasi ve özgürlüğün yanında olun... Bir çok değerimizi kaybediyoruz...
Barış Biner
Medya çok şeydir. Bilhassa siyaset ve yaşam tarzı üzerinden direkt olarak toplum dokusu üzerinde söz sahibidir. Bu yazı nereden çıktı? Doğan Medya'nın satışı üzerine belli ki patronunun itibarını korumak adına bir yazı kaleme almış Ahmet Hakan köşesinde. Diyor ki; "Doğan Medya'nın satışını abartıyorsunuz! Medya her şey demek değil! Medya ile seçim kazanılmaz ve kaybedilmez!" Ahmet Hakan fevkalade yanılıyor! Yanıldığının kendi de farkında. Aydın Doğan'a olan tepkiyi yumuşatma, soğutma vasıtası ile yazıyor bunu. Elbette geçerli değil! Türkiye şartlarında geçerli değil; çünkü okuyan değil izleyen bir toplumuz! İzlediğimiz gündemi şekillendiren ana unsur ise yazılı medyadır. Burada gazete ve ekranın önemi Türkiye seçmenin de bugünkü sıkıntılı süreçte ortaya çıkıyor. Çok ayrıntıya girmiyorum. İktidara geldiğinde yalnızca Yenişafak ve Türkiye gazetesi ve TGRT TV'si vardı AKP'nin... Eski ortakları FETÖ'nün medya desteğini almalarının dışında merkez medyayı nasıl ele geçirdiğini de biliyoruz... Uzan; Karamehmet ve Dinç Bilgin medyalarını TMSF sopasıyla ele geçirip, AKP yayın organı yaptıklarını; Ciner ve Şahenk (Doğuş) medyasını kontrol altında tuttuklarını... Değerli okurlar! Merkez medyanın gündemin nabzını tutmakta önemli bir etkisi var. Bağımsız yayın yapan ve görsel olarak imkanları sınırlı yayıncıların izleyiciye ulaşım alanı sınırlı. Aynı şekilde; sosyal medyanın Anadolu'nun kırsalındaki bir Vatandaşa gündemi taşıma olasılığı çok zayıf! O bakımdan kendimizi kandırmayalım... Doğan Medya her ne kadar AKP övgüsünü vitrinde tutmak zorunda kalsa da satır aralarında gazetede ve ekranda zaman zaman farklı fikirleri de bir içeren kısmi bir özgürlük alanıydı... Ulaşım alanı geniş bir mecraydı... Oysa şimdi? Amiral gemi ve amiral 2 ana ekran; biri eğlencenin amirali; diğeri haberin amirali; Demirören imzası adı altında AKP propaganda alanına dönüşecek... Anadolu kırsalına Twitter ve Youtube ile mi ulaşacaksınız? Sözcü; Halk TV her ne kadar eğitimli seçmen kitlesinin tartışmasız şampiyonu olsa da yayınları (Veya yayımları) nerelere kadar ulaşacak? Hiç kendimizi kandırmayalım! (Cumhuriyet ve Birgün'ü yazmıyorum bile. İdeoloji bir yana dil ve görsel kurgu arzu edilen alanla malesef paralel değil...)
Değerli okurlar! Medyada tek yanlı propaganda dönemi başlamıştır ve Türk seçmenin algısı bu alan üzerine kuruludur. Muhalefet ağzı ile kuş tutsa veya yüzyılın yolsuzluk olayı olsa da bu son seçmene ulaşmayacaktır! Medya Türkiye'de çok şey; yaşadığımız süreçte ise Doğan Medya her şeydir... Ahmet Hakan Bey, hiç de kusura bakmasın!
Meselenin başka boyutları da mevcut! Dağıtım ve basım ağı da AKP kontrolüne geçecektir. İstediği gazetenin basım veya dağıtımını AKP yaptırmayabilir... Ve diğer yönü: DHA (Doğan Haber Ajansı) da iktidar kontrolüne girecek. Seçim ve haber seanslarını takip edebilecek özgür bir haber ajansı olmayacak. Yazılı ve sanal basının; görüntülü basının ana damarı ajans görüntü ve içeriğidir.
Yeni bir gazete ve ekranın kurulma süreci olamaz mı? Frekans da ve bayi sütunlarında yer edinebilecek geniş bir zaman dilimine sahip değiliz. Mevcutların güçlendirilmesi bir seçenek. Ancak; eski (haksız) önyargılar reyting için bir engel...
Gerçekten işimiz çok zor! Doğan Medya'nın AKP'ye geçip geçmemesi malesef çok şeydir! Abartmıyoruz; çok şey... Tanrı özgür düşüncenin; özgür medya ortamının yardımcısı olsun... Gönül istiyor ki son anda bir pürüz çıksın ve bu satış olmasın!
Türkiye'de muhalefetin işi bundan sonra çok daha zor!
Son bir not daha: AKP medyayı sadece siyasal olarak kontrol altına almıyor! Toplum genleri ve laik kültürüyle de oynayacak. Posta gazetesinde magazin boyutu muhafazakarlaşacak. Dizilerde yaşam tarzı muhafazakarlaşacak. Batı ve laiklik karşıtı bir klonloma yapılacak. Bu da meselenin farklı boyutu... Bu ülkenin aydınlık insanları yok mu öneriniz? Yazın, çizin tartışın... Hataya hata deyin... Demokrasi ve özgürlüğün yanında olun... Bir çok değerimizi kaybediyoruz...
Barış Biner
Yorumlar