Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu
İKTİDARIN DİLİ ve MEDYASI SORUNLU! KISIR DÖNGÜ! Gençlerin anlamlandırmaya çalıştığı Dünya ile Cumhur İttifakı'nın dili farklı... Ne 60'lar, ne 80'ler, ne 90'lar... Şimdiki gençlik, bambaşka bir kod kullanıyor ve değerlerin merkeze çekildiği, ideolojinin daraltıldığı bir Dünya olsa da genetik kodlarında ortak değerler, saygı ve bilimin ışığı var... Kod'ları URL'lerden alıyorlar ve muahafazakarlık tanımı da milliyetlik tanımı da sol tanımı da belirli kriter ve süzgeçten geçiyor... Dünya bambaşka bir yöne doğru gidiyor... 50 yıl öncesinin koduyla Cumhur İttifakı değil 50'yi 45'i bulamayacaktır... RTÜK Başkanı interneti taratarak savcılığa şikayette bulunacakmış(!) Eleştirinin hakarete girdiği bir düzen(!) nerede görülmüş(!) Noyan Hanımefendi maddi manevi birikimimiz var derken yaptırım kararı almada neden tereddüt ettiniz!(!) RTÜK siyasi bir kurumdur! Her zaman öyle olmuştur! Şimdiye kadar, en azından dengeleme politikası yapma gayretleri vardı... Şimdi ise