Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kılıçdaroğlu'na...

Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu

İKTİDARIN DİLİ ve MEDYASI SORUNLU! KISIR DÖNGÜ!

İKTİDARIN DİLİ ve MEDYASI SORUNLU! KISIR DÖNGÜ! Gençlerin anlamlandırmaya çalıştığı Dünya ile Cumhur İttifakı'nın dili farklı... Ne 60'lar, ne 80'ler, ne 90'lar... Şimdiki gençlik, bambaşka bir kod kullanıyor ve değerlerin merkeze çekildiği, ideolojinin daraltıldığı bir Dünya olsa da genetik kodlarında ortak değerler, saygı ve bilimin ışığı var... Kod'ları URL'lerden alıyorlar ve muahafazakarlık tanımı da milliyetlik tanımı da sol tanımı da belirli kriter ve süzgeçten geçiyor... Dünya bambaşka bir yöne doğru gidiyor... 50 yıl öncesinin koduyla Cumhur İttifakı değil 50'yi 45'i bulamayacaktır... RTÜK Başkanı interneti taratarak savcılığa şikayette bulunacakmış(!) Eleştirinin hakarete girdiği bir düzen(!) nerede görülmüş(!) Noyan Hanımefendi maddi manevi birikimimiz var derken yaptırım kararı almada neden tereddüt ettiniz!(!) RTÜK siyasi bir kurumdur! Her zaman öyle olmuştur! Şimdiye kadar, en azından dengeleme politikası yapma gayretleri vardı... Şimdi ise

TERS AÇI! Türkiye bir hiçlik dönemi yaşıyor! Değerlerin içi boşaltıldı!

TERS AÇI (Barış Biner'in Tweet'lerinden birleştirilerek oluşturulmuştur.) Açık açık yazayım. Artık Sözcü'den de soğudum. Para vererek gazete almayınız. Ulusalcılığın da içini boşalttılar. Birgün ve Evrensel dışında tamamı AKP kontrolünde ilerliyor. Birgün/Evrensel yeterli mi? Hayır. Liberalizmi reddedersen ulaşacak kitle bulamazsın!Haberi net'ten oku! Türkiye'de yazılı basında da tüm değerlerin içi boşaltıldı! Bir hiçlik dönemi yaşıyoruz! Kıblemiz laiklik, demokrasi ve insan hakları olmalı. Varsa bir derin devlet bundan da rahatsızım! 7 Haziran'da sandıkta hükümeti yıkmıştık! Gittiler, gericilerle anlaşma yaptılar! Türkiye'de Kemalizm yıkıldı ve yerine Şeriat geldi! Bizatihi AKP ile anlaşma yapan sözde ulusalcılar, sözde milliyetçiler, Bahçeciler ve Perinçekçiler bundan sorumlu! Yargıya 3 adam atamak için gericilerle kol kola girenler sorumlu! Şeriatın Anayasası'nı yazıyor adamlar! Lâkin, 7 Haziran'da yendiğimiz gibi AKP'yi, beraberinde

Davutoğlu İyi Başladı

Davutoğlu İyi Başladı Dün, Ahmet Davutoğlu kurucular kuruluyla birlikte görücüye çıktı ve partisinin tanıtımını yaptı. Gelecek Partisi'nin iyi bir isim olduğunu söyleyebilirim. Kirlenmiş ve AKP'nin kirlettiği ve geçmişe gönderide bulunan sloganlar yerine yeni bir başlangıç algısıyla, Gelecek ismiyle yenilendim diyor; geçmişe değil geleceğe bakacağız diyor. Bir partinin umutvar olabilmesi için sloganlarının kirlenmemiş ve içi boşaltılmamış olması gerekiyor ve gençlere yönelik, geleceğe dair umut vadetmesi gerekiyor. AKP, adalet ve kalkınma sloganlarının içini yeterince boşaltmıştı. Davutoğlu her ne kadar eski bir isim olsa da YENİ VE GELECEĞE YÖNELİK aslında bambaşka bir başlangıç yaptığını yinelemeliydi ki Gelecek Partisi bu manada çok doğru bir isim. Daha önce düşünüldüğü konuşulan Bizim Parti ismi AKP'lilerin partisi ve geçmişe atıf yaptığı anlamı çıkarabilirdi ve çoğu seçmen için, hatta AKP seçmeni için de bir taklit olarak algılanabilirdi. Şunu söylemeliyim ki Türki

Ali Babacan İlk Yayınında Olumlu Puan Aldı!

Ali Babacan İlk Yayınında Olumlu Puan Aldı Ali Babacan nihayet ekranlar karşısındaydı dün gece... Son derece serinkanlı, ağırbaşlı, kendinden emin, temiz bir görüntüsü vardı. Bazı siyasetçiler vardır ki yıllar onları yıpratır; bazıları da vardır ki yıllar ile daha gençleşir, bir anda keşfedilir, ortaya çıkar ve değeri artar. Ali Bey, AKP'nin çok az sayıdaki makullerinden biriydi; açıkçası birkaç yıl sonra AKP karşıtı bir harekette, geniş bir kesimin ve uluslararası siyasetin de desteğini alarak böylesine parlak bir 'yeniden' bir başlangıç yapabileceğini bilemezdik elbette... Dün geceki en kritik soru; FETÖ meselesini ustaca yanıtladı, detaya girmedi, yargıya ve adalete vurgu yaptı ve bu konuda serinkanlıydı! 17-25 aralık meselesinde mecburen eski partisinin yanında durdu, durmak zorundaydı... AKP'yi ve Tayyip Bey'i isim vermeden eleştirmekten de geri durmadı. Cesurdu. İnsan hakları ihlallerine, demokrasiye yönelik tehditlere; Dış ve İç siyasette barış politi

Konuş Babacan konuş... Yarın gece, gündemi belirleyecek!

Konuş Babacan konuş... Yarın gece, gündemi belirleyecek! Ali Babacan yarın gece Fatih Altaylı'ya konuk oluyor! Nihayet konuşacak ve muhtemelen partisi hakkında bilgiler verecek! CHP seçmeni birdir ve partimiz yerel seçimlerde büyük başarıya imza atmıştır. Şu an CHP konuşuluyorsa bu Saray'ın bir oyunudur. Tam da böyle bir dönemde konuş Babacan... Kasa boş, işsizlik felaket yüksek ve Türkiye tarihinin en kötü yönetim idaresindeyken CHP değil, iktidarın yolsuzlukları konuşulmalı ve buna etkili tepkiyi verecek olanlar yine onun içinden gelen şahsiyetler olmalı ki AKP tabanında daha ikna edici olsunlar... Babacan konuşmalı ve yarın konuşacak; maç izler gibi izleyeceğiz, nefesler tutuldu...

10 Kasım Ayıbı

10 Kasım Ayıbı 10 Kasım'da yine tarihe geçti! Osmanlı vurgusu yaptı! Cumhuriyet Devrimleri'ni yerden yere vurdu! 1 Gecede cahil kaldık dedi; Alfabe Devrimi'ni eleştirdi(!) Bindirilmiş kıtaları doldurarak, tarafsızlığı da kenara koyarak,partisinin genel başkanı lehine Anıtkabir'de slogan attırdı! Yaka kartlarına Atatürk'ün doğum tarihini 1881 yerine 1981 olarak bastıranlara değinmedim! Hâtâ şehven(!) olmuştur? Peki ya şehven olmadıysa? Cumhuriyet ve Atatürk adına yapılan bunca karşı mücadeleden sonra iyi niyetli düşünmek karşı devrime yol vermek olabilir! Sorgulayacağız! Sizler karşı devrim mevzinizi güçlendirdikçe bizler Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi mevzimizi daha da güçlendireceğiz! Bizlere emanet edilen demokratik düzeni sandıkla yeniden getireceğiz! Gazi'nin emanetine daha çok sarılıyoruz, çoşkuluyuz; çünkü, hedef yeniden demokrasi... Yine 10 Kasım'da hatta 9'u biraz geçe TRT2'de İnönü-Bayar-Atatürk arasındaki ilişkiden fesat çıkarmaya

Gündem Tweet / Farklı Açı

Gündem Tweet Farklı Açı Yaşadığımız süreç ters cephe milliyetçi partileri güçlendirir; merkezi eritir; kökten radikal sağa karşı solu güçlendirir! Yani; HDP ve İYİ Parti güçlenir. MHP AKP'den oy alarak güçlenir. CHP demokrat muhafazakar merkez sağa oturur? (Yanlış okumadınız.) Daha güçlü SOL gelecek! CHP'yi eleştirmek için yazmadım. Aksine, strateji doğrudur. Muhafazakar demokratların, medeni dindar demokratların partisi artık AKP değil CHP'dir. Gençler zehir gibi... Sol ayrıca güçlenecek! (Uzun vadede) Şu an ÇİFT TERS CEPHE=İYİ PARTİ, HDP, MHP güçleniyor, merkez eriyor! AKP Vatan Partisi çizgisine geldi! 2 seçim sonra Binde Dört'ü görür! Bu aynı zamanda Perinçek'in başarısı... Aşama aşama AKP'yi eritti! Siyasal İslam'ı bitirdi; onun üzerinden temizlik yaptı? Bu ülkede en az 50 yıl Siyasal İslam iktidar olamaz artık! Perinçek temizliği iyi yaptı! Barış Biner sosyal medya / Haber Analiz

Habertürk'ün geleceği...

Saf Android tabanlı telefonlarda ana ekranın solunda Google Haberler çıkıyor. Türkiye'de çoğunlukla General Mobil'de var. İphone'deki Siri'nin Android versiyonu konuşuyor. Habertürk okuyayım mı diyor! Oku diyorum! Habertürk'e ne sormak istersiz diyor; hükümetle aranız nasıl, patronunuz Ciner ne işler yapıyor; bağımsız haberciliğe ne zaman geçeceksiniz diye soruyorum; -"Kusura bakmayın anlayamadım!" Diyor robot! İşine gelmeyeni anlayamazsın tabii... Şaka bir yana kağıt versiyonunu kaldıran Habertürk dijitale epey adapte olmuş! Bu Habertürk markasının gelecekte kalıcı olacağı anlamını taşıyor! Emin olunuz ki AKP gemisini ilk terkeden olacaktır zamanı geldiğinde... Ardından NTV gelir... Günün diğer haberi... "AKP'li siyasetçi Habertürk'e sakızla çıktı! Rezalet!.." Konumuzla alakası olmayıp buraya koyalım şimdilik...

Eyyy AKP! İfade özgürlüğünü ihlal ediyorsun!

Ey AKP! Canan Kaftancıoğlu'na verilen ceza yanlış! Tweet'leri nedeniyle bir insanı yargılayamazsınız! İnsan hakları ve ifade özgürlüğü 'ihlal' ediliyor! Sandıkta kaybettiniz! Siyasetiniz intikam ve muhalefeti bölme üzerine kurulu! Demokrasiyi ortadan kaldırdınız! Yargıyı siyasallaştırdınız! Muhalefet bu oyunu yemez! Hata yaparak ülkeye de çok büyük zarar veriyorsunuz! Halk karara ve size tepkili! 'Yeter' diyor! Sandıkta da kaybettiniz! Artık gidin! Yerel seçimde de güvenoyu alamadınız! Neden istifa ederek; halkın önünde eğilelek özür dilemiyorsunuz ve demokrasiye zarar vermeye devam ediyorsunuz?

İNTERNETE SANSÜRE HAYIR!

İNTERNETE SANSÜRE HAYIR! YOUTUBE ve NETFLİX SANSÜRÜNE HAYIR! Türkiye'de kurbanı 12 taksitte alabiliyorsunuz! Cep telefonuna kredi kartına taksit ise YASAK! Nedeni: Cep telefonunun bilgii içermesi! İktidar cahil ve Batı medeniyetinden kopuk toplum istiyor! Cep telefonu ve internete aşırı vergi ve zamlar bu yüzden! Türkiye'de demokrasi bitiriliyor! Atatürk'ün ülkesi bilimden ve demokrasiden uzaklaştırılıyor! Türkiye'de internet yükleme hızları da kasıtlı olarak yavaş tutuluyor! Zam'lar da bu yüzden! İktidar laikiğe ve modernizme savaş açmış durumda! Türkiye'de iktidarı artık modern muhafazakarlar da desteklemiyorlar! Dünyaca ünlü bilmsel bilgi ansiklopedisi Türk iktidarı tarafından halen yasaklı! Bu ansiklopedi bilimsel bilgiye değil de Selefi İslam ideolojisinde olsaydı inanın yasaklanmayacaktı! Dindarlar bile bu duruma isyan etmiş durumda! Şimdilerde Türkiye'de hayata geçecek olan Netflix ve Youtube sansürü konuşuluyor! Youtube sansürü bağımsız gazetec

Ali Babacan Hareketi hakkında ne düşünüyorum?

Ali Babacan Hareketi hakkında ne düşünüyorum? Sol/Sağ demeden ortak mücadelemizin demokrasi mücadelesi olduğunu ve önce demokrasiyi tesis edebilmemiz manasında ortak hareket edilmesi gerektiğini; hepimizin kardeş olduğunu ve demokrasiyi bu ülkeye yeniden tesis ettikten sonra sol/sağ kavgamızı kendi aramızda tatlı tatlı, fikir/bilgi çatışması çerçevesinde yeniden yapılabileceği; bu ortamın doğması için önce kardeşçe birleşerek Ak Parti'yi sandıkta göndererek ivedilikle demokrasiyi inşa etmemizin gerekliliğini... Tatlı tatlı bilgi mücadelesi vermemiz için önce cehalet düzeninin sandıkta kaldırılması ve biz sol/sağ aydınların kaliteli bir tartışma ortamı için baş başa kalması ve rejimin demokrasi olması gerekiyor öncelikle... Ben Barış Biner, aydınlık yarınlara saygılar... Bana Youtube'da abone olmanızı ve sosyal medyada beni takip etmenizi dilerim.

'31 Mart ve 24 Haziran Yerel Seçim' değerlendirmesi yaptığım 10 adet sıralı Tweet dizinimimi sizlere sunmaktayım.

'31 Mart ve 24 Haziran Yerel Seçim' değerlendirmesi yaptığım 10 adet sıralı Tweet dizinimimi sizlere sunmaktayım. CHP ve muhalefetin doğru aday belirleme; doğru söylem ve kutuplaşmayı yavaşlatma taktiği sonuç verdi. İmamoğlu doğru profildi. Daha önce Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu'na acımasız eleştiri yapanlar haksız çıktı. Kapsayıcılık kazandı. Vicdan ve adalet duygusu belirleyici oldu. Biz Kemalistler ve Ulusalcı kanattan gelenler CHP yönetimine geçmişte haksızlık yaptık. Kemal Bey'in aday belirleme süreci doğruydu. Bu manada muhalefetin alehine çalışan Aydınlık grubu ve Nihat Genç kaybedenlerdendir. Yeni bir Türkiye inşa edeceksek demokratik uzlaşı gerekti. Seçmen psikolojisi; ikna kabiliyeti açısından Ekrem İmamoğlu doğru profildi.Bunu daha önce, www.yazarbarisbiner.blogspot.com 'da vurgulamıştım.Kutuplaşmayı aşmalıydık.imamoğlu'nda 4 Eğilim (Özal) birleştiriciliği var.(Özal'ı sevmem.)Seçmen psikolojisini ideolojimden arınarak yorumluyorum! İstanbul

YSK NEREYE KOŞUYOR?

YSK NEREYE KOŞUYOR? Değerli okurlar... İlgi ve alakanız üzerine, ''YSK GEREKÇELİ KARARI BİR TÜRLÜ YAZAMADI'' isimli yazımı huzurlarınıza bir kere daha sunuyorum. Yazıyı okumadan önce bugün attığım Tweet iletisini konunun vurgulanması gereken bölümü itibarıyla kayda geçelim önce... Nedir o; '' YSK isnat edilen sandıklarda, sandık kurulu üyelerinin sonuca fiili olarak tesir edecek faaliyette bulunduğunu, seçimin neticesine tesir ettiklerini ispat etmekle yükümlü! Gerekçeli kararda bunu ispat edemezse aldığı karar hukukun temel ilkelerine ve Anayasa'ya aykırıdır!'' YSK'nın gerekçeli kararı geciktirmesi etik değildir! Gerekçeli karar Anayasımızın temel ilkelerine ve hukuka uygun olmak durumundadır. Anayasal bir kurum Anayasamızın temel ilkelerine aykırı hukuk dışı bir karar alamaz. Alınan kararın hukuk ile çelişmesi durumunda YSK'nın ve kararının meşruiyeti tartışmaya açılır. Hukuku hukuk dışılık üzerinden tanımlarsanız zorlama bir durum

DSP NEYİN PEŞİNDE? YSK GEREKÇELİ KARARI BİR TÜRLÜ YAZAMADI!

DSP NEYİN PEŞİNDE?   YSK GEREKÇELİ KARARI BİR TÜRLÜ YAZAMADI! DSP NEYİN PEŞİNDE? 31 Mart seçiminde CHP adaylarına alternatif sol-kemalist adaylar çıkararak AKP’ye dolaylı hizmet eden DSP adayını tekrarlanan İstanbul seçiminden önceki gün çekmişti hatırlarsınız. Daha doğrusu DSP adayı İmamoğlu lehine adaylıktan çekildiğini beyan etmişti. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın basına yansıyan beyanlarına göre DSP İmamoğlu’na destek olup olmayacaklarını PM’de (Parti Meclisinde) oylamışlar. Lakin tuhaflık burada başlıyor ki bu sözde tiyatro oylamada İmamoğlu’na destek olmama; evet yanlış okumadınız İmamoğlu’na destek OL-MA-MA(!) kararı çıkmış meclislerinden(!) Tuhaflık buradada bitmiyor sevgili okurlar; CHP’yi FETÖ; PKK gibi terör örgütleriyle birlikte olma iddiası saçmalığını da yandaş Yenişafak’a açıklamışlar(!) Ecevit’in kemikleri sızlamıştır ki DSP’nin arkasından giderek İmamoğlu’na köstek olacak   tek bir Atatürkçü var mı ki? AKP’nin derin partisi DSP! Oradaki iyi niyetli arkadaşla

CHP'NİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUS YENİDEN DEMOKRASİ

CHP'NİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUS YENİDEN DEMOKRASİ CHP'nin dikkat etmesi gereken husus Haksız, hukuksuz bir şekilde seçim tekrarlanıyor olsa da muhaliflerin, özellikle CHP'nin seçimi çantada keklik gibi görüp yanıltıcı bir rehavete katılmaması gerekir! Onbinlerle ifade edilen bir fark seçim matematiğinde önem arzeden bir makas değil! Bugünden gördüklerimiz AKP ve CHP dışındaki diğer partilerden İmamoğlu'na yöneliş daha fazla olacak orantısal olarak... Lâkin, buraya da matematiksel olarak çok büyük değer arzetmemek gerek.  Oy kullanmamış olan Yedi Yüz Bin seçmeninde aynı şekilde hepsinin düzenli olarak oy kullanacağı ve tamamının AKP'ye oy vereceği safsatası bir mahalle dedikodusu ve algı çalışmasından öte değil. Yüzdelik dilim olarak ne kadarının sandığa gideceği bir yana gidenlerin eğilimlerinin matematiksel olarak AKP'nin ortalamasını hangi Yüzdelik veya Bindelik dilimde lehte etkileyeceği meçhul! İmamoğlu'nun mağduriyetten yana oy kazanacağı tahmi

HAK YİYORSUNUZ; ÇALDILAR DİYEREK İFTİRA ATIYORSUNUZ? ÇAMUR AT İZİ KALSIN MI?

HAK YİYORSUNUZ; ÇALDILAR DİYEREK İFTİRA ATIYORSUNUZ? ÇAMUR AT İZİ KALSIN MI?   Türm yaşananlar gözlerimizin önünde oldu! Azıcık bir idrak seviyemiz varsa 31 Mart gecesinden bu yana yaşananları hayretle ve üzüntüyle karşıladık! Bunun için bir siyasi partiye mensubiyetimiz gerekmez! Vicdanlar gördü ki önce Binali Yıldırım'ı sansasyonel şekilde önde gösterdiğiniz, gece yarısı İmamoğlu öne geçince veri akışını kestiniz! AKP kazandığında gün ağırınca açıklama yapan YSK sabah saatlerine dek sus-pus oldu! İmamoğlu kazanmıştı! Lâkin, yandaş NTV; CNNTÜRK gibi yayınlarına çıkardığınız sözde yorumcular "Buralarda bir şeyler olmuş! AKP'nin dışındaki, karşısındaki bir yapı örgütlü davranmış! Seçmen pusulasındaki kaydırmalar Gezi gibi bir organizasyonu andırıyor! Bu tesadüf olamaz!" Bile dedirttiniz(!) Ele geçirdiğiniz sözde merkez'le! Ve utanmadan program sunucusuna dedirttiniz ki "Efendim, İstanbul seçimlerini konuşmayacağız! Orası yargıda!" Yahu İmamoğlu almış, i

*Her Şey Güzel Olacak *SAADET ve DSP Ne Yapmalı?

*Her Şey Güzel Olacak *SAADET ve DSP Ne Yapmalı? Her Şey Güzel Olacak  İmamoğlu'nun sloganı son derece doğru! İmamoğlu mağdur ve bunu en açık şekilde ifade etmeli. Alın teriyle aldığı bir seçimi  ipe sapa gelmez, içinde en ufak hukuk kırıntısı olmayan, delil bile diyemeyeceğimiz şüpheler ile iptal ettiriyor AKP! Bunu da YSK üzerine baskı kurarak hukuksuzca yapıyor; hem kendi meşruiyetini, hem de YSK'nın meşruiyetini tartışmayı açma uğruna... Uluslararası kamuoyu önünde Türkiye'de artık demokrasinin kalmadığını ve iktidar partisinin keyfi olarak seçim tekrarlatacak aşamaya geldiğini gözler önüne seriyorlar ki demokrasisi olmayan bir ülkeye yatırım yapmaktan vazgeçen iş insanlarını da kaçırarak aslında en büyük kötülüğü Türkiye'ye yapıyorlar! Sofranızdaki patates, soğanın fiyatı daha artacak, cebinizdeki TL biraz daha eriyecekse biliniz ki rant düzenlerinin kesilmemesi uğruna Türkiye'yi ateşe attıklarındandır!.. SAADET ve DSP Ne Yapmalı?  Seçim tekrarlarında vey

AKP KENDİ SONUNU HIZLANDIRDI!

AKP KENDİ SONUNU HIZLANDIRDI   YSK'nın seçim tekrarı kararını alırken nasıl bir hukuk garabetine yol açtığını ve kamuoyu vicdanında seçim tekrarına yönelik bir kabullenme olmadığını bir önceki yazımızda belirtmiştik.   Şimdi soru cevap metoduyla detaylayalım.     Bu karar neden AKP'nin sonunu hızlandırdı? AKP ve Tayyip Bey hakkında seçimi kaybetse de (Kaybetseler de) iktidarı devretmezler imajı vardı. Bu algının pekişmesine zemin hazırladılar ve bugüne kadar savundukları sandık meşruiyetleri kavramlarını zedelediler.  İstanbul seçiminin tekrarının kamuoyu vicdanında karşılık bulabileceği bir hukuki altyapısı olmaması vesilesi! 2. olarak yapılan seçimin kazananı olsalar dahi İmamoğlu'nun oturduğu koltuğu 45 gün sonra devralmaları iç ve dış kamuoyunda hoş karşılanmayacaktır!.. Bir hak gaspı olarak addedilecektir muhtemelen! Burada sadece İstanbul Büyükşehir Başkanının değil AKP ve Tayyip Bey'in meşruiyetinin zedelenmesi vaziyeti olacaktır ki bu kayıp şu an orada İmam

AKP ve YSK Türkiye'yi Ateşe Attı! Hukuksuz Çılgınlık!

Ne YSK'DAN NE AKP'DEN BÖYLE BİR ÇILGINLIK BEKLEMİYORDUM! TÜRKİYE'Yİ UÇURUMA...  Bazen medya vasıtasıyla manipülasyon olabilir. Manipülasyon vasıtasıyla, yalanın kuyruklu tekrarı algılarda sonuç verebilir. Siyasetin propaganda taktiğidir. Yalandan doğru üretme taktiği, sınırları ve algıları zorlama; zoraki sonuçtur ki demokratik değerlerin yerleşmediği veya demokrasinin rafa kalktığı ülkelerde sirayet eder. Belirli bir mantık sürecini işleten düşünürler olarak seçim gecesinden bu yana yaşananları; Anadolu Ajansı'nın İmamoğlu'nun öne geçmesinden sonra veriyi kesmesinden; Binali Yıldırım'ın 3000 oyla kazandık açıklaması yapmasından ve İmamoğlu'nun ipi göğüslediğinin neticelenmesinden sonra AKP'nin kazandığını ima eden pankartları astırmasından kafalardaki tuhaf şeyler oluyor düşüncesinin ilk işaretleriydi! Ne var ki iktidar medyasında yayınlanan ve adeta zekamızla dalga geçen bir şeyler oldu yayınları ve AKP sözcülerinin açıklamaları da kamuoyu vicdanın

Telefon ve İnternet Fiyatlarına Getirilen Zam Bilime ve Bilgiye Karşı Devlet Politikasıdır

Telefon ve İnternet Fiyatlarına Getirilen Zam Bilime ve Bilgiye Karşı Devlet Politikasıdır AKP iktidara geldiğinde medyanın maksimum %20’lik bölümüne sahipti. Buna rağmen ilk girdikleri yerel 2014 ve genel 2007 seçimlerinde başarılı netice aldılar. Bunda etkin unsur;   Uluslararası arenada aldıkları destek; Kemal Derviş döneminde uygulanan ekonomik politikalarının meyvelerinin tezahürü; iç siyasi aktör; aydın-yazar ve bilhassa liberal görüşlü düşünürlerin desteğiydi. AKP durumdan vazife çıkararak geleceğe yatırım yaptı. Doğru-ya da yanlış çeşitli bahanelerle özellikle TMSF sopasını kullanarak; bir kısmını da FETÖ üzerinden (Tuncay Özkan’ın Kanaltürk’ünü mali olarak boğarak FETÖ vasıtasıyla satın alması) gibi yayınları ele geçirerek kendi bünyesine kattı. Geldiğimizde tablo şudur: Görsel ve yazılı yayın organlarının %99.9 iktidar tarafından ele geçirilmiş ve buralardaki gazetecilik faaliyeti bitirilerek AKP’nin yalan propaganda aracına dönüştürülmüştür. Bu durum, ilgili yayınları

Seçim Tekrarı Olmaz

Seçim Tekrarı Olmaz İstanbul seçimi tekrar edilmez! Hukuki altyapısı yok! Tayyip Bey muhalefetin boykot edebileceği ve sandık meşruiyetini kaybedebileceği (Özellikle Uluslararası alanda) bir riski almaz! İstanbul'u kaybetmeleri kayıp! Lâkin seçim tekrarı daha büyük kayıp! Tekrar iddialarını şehir efsanesinden öte görmüyorum! Böyle bir gündemin işletilmesi tesadüf değil; lakin AKP kurmayları bunu her ne kadar CHP ve İmamoğlu'nun meşruiyetini sorgulatmak, tabanı ve partiyi diri tutmak adına yapıyor olsalarda Uluslararası arenada meseleyi sıcak tutmanın prestijlerini zedelediğini görmüyorlar mı? Yenilginin getirdiği psikoloji üzerine yapılan hatalar sinsilesi olarak değerlendiriyorum... Lâkin, sadece partilerine değil Türkiye'nin demokrasi geleneğine de zarar veriyorlar... Dedikodusu bile... Erdoğan'ın Güçlü Olduğu Algısı Yanlış  Erdoğan sanıldığı gibi tek başına herşeyi etkileme/ayarlama gücüne sahibolsaydı; iddiası olan Büyükşehirlerin %90'ını kaybeder miydi siz

MEMDUH BAYRAKTAROĞLU'NDAN BOMBA AÇIKLAMALAR! 2002 SÜRECİ...

MEMDUH BAYRAKTAROĞLU'NDAN BOMBA AÇIKLAMALAR! 2002 SÜRECİ... Memduh Bayraktaroğlu Youtube kanalında çok önemli açıklamalarda bulundu. AKP'nin iktidara geliş sürecini irdeledi ve bu kadar tesadüfün tezahür edemeyeceğini; kurgu olasılığını vurguladı. Bayraktaroğlu o dönem Çiller'in danışmanıydı. Gelelim vurguladıklarına... Tayyip Bey'in bir TV programıyla parladığını ve o günün koşullarında Uğur Dündar'ın Deniz Baykal'ın karşısında Tayyip Bey'i tek başına programa birebir çıkarmış olmasının Tayyip Bey'in yıldızını parlattığını söyledi. Ben, Uğur Bey'in böyle bir proje içinde olduğunu düşünmüyorum, ha keza Sn. Bayraktaroğlu'da muhtemelen düşünmüyordur. Lakin, Ülkemizdeki sol sağ dengeleri açısında BOP'un da Ilımlı İslam'ı semizletmek manasında bir görev aldığını ve o günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında Ulusal çaptaki en büyük sıçramasındaki bir vesile olarak görüyorum bu birebir Açıkoturumu... Sn. Bayraktaroğlu yine T

İSTANBULLUYA DARBE!

İSTANBULLUYA DARBE! Sandıktan çıkanı AKP kabullenmez ise bu darbe sadece bizi Yüzyıl kadar geriye götürmez; Dünya demokrasi tarihine kara leke olarak geçer! Eski Türkiye'de de aksaklıklar vardı; lakin sandığa darbeyi bırakın sivili, Asker bile yapmamıştı... Bu bir utanç... Vicdanınız elveriyor mu? Masa başında Belediye Başkanı mı tayin edeceksiniz? Türkiye bugünleri hiç unutmayacak... Sivil  darbeyi Ak Parti tabanı da kabul etmeyecek! İstanbul'a ve İstanbul'da darbe yapamazsınız; İstanbulluya darbe yapamazsınız! Yüzyıllarımızı heba edemezsiniz! Süreç çok şaşırtıyor; demokrasiye inananları çok şaşırtıyor! Yiyeceğimiz amborgo, kriz ve yalnızlaşmayı bir kenara bıraktım! Halkı tanımamanın tanımı olmaz! Partisi de olamaz! 2002'de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nden geriye kalan tek şey sandık sonucunu tanımayarak; seçim yerine atayarak Başkan tayin etmek! Mesele tarifsiz olup; söz tükenmiştir. Yazacak bir şey kalmamıştır ve yorumsuzdur...

Kazandık... Kazandık... Kazandık... Biz değil demokrasi kazandı...

Kazandık... Kazandık... Kazandık... Biz değil demokrasi kazandı... Erdoğan kaybetti... AKP ve MHP'nin toplam oyunun 51.6 olması hiçbir şeyi ifade etmiyor! Bu çıtanın 53'lerden azalmanın ötesinde Büyükşehirlerde daha fazla oy kaybı var!Kırsaldaki artış devlet gücü ile çıktığından almamız gereken veri Büyükşehirlerdir ve burada muhalefetin zaferi! AKP'nin yenilmez algısı yıkılmıştır. Ekonominin tesis edildiği şehirlerde muhalefetin ezici üstünlüğü vardır!Aslında iktidar gibi görünen;lakin yereldeki dönüşümü besleyen ki bunda da en çok AKP'ye yakın yapıların beslendiği merkezlerde AKP artık muktedir değildir! Balon patladı! Kemal Kılıçdaroğlu partide hiçbir ocu-bucu grubun etkisi altında kalmadan Büyükşehir adaylarını son derece doğru bir bilimsellikte belirlemiştir.Kemal Kılıçdaroğlu CHP içinde de kazanandır.AKP ideolojisi olan parti değil kişi partisidir.Büyüklük algısından beslendi.Balon patladı. Türkiye çok kritik bir eşiği atlattı! Parti devletine dur denild

KASABALARDA TUHAF SONUÇLAR!

KASABALARDA TUHAF SONUÇLAR! Değerli gazeteci Yalçın Bayer Bey fevkalade doğru bir yazı yazmış! Bizim CHP'liler hemen parlıyor, lâkin meselenin iç yüzü şöyle: Bakın, ben Trakya"da yaşıyorum. Yalçın Bey'e kızmışsınız,lakin Yalçın Bey'in yazısı doğru! CHP'nin kalesi Kasabalarımızda AKP çok tuhaf şekilde oy artırdı!AKP Trakya'da uğraşırken Büyükşehirleri kaybetti!Büyükşehirde oy kaybeden partinin Kasabalarda olağan dışı oy artışı ŞÜPHELİ! Havsa, Alpullu, Pınarhisar, Hayrabolu CHP'nin kaleleri! Nasıl olur da burada matematik bilimini zorlayacak şekilde oy artırırlar? (Ha keza siyaset bilimine de ters!) B.Manda! CHP Türkiye rekorunu kırmıştı! Nasıl gider? Hile var demiyorum!Kılcal damarlara devlet gücü ile sızıyrlr! Lakin aynı artış Büyükşehirlerde yok; Netice mi? Devlet gücü ile Kasaba Partisi olabilirsiniz!Aynı devlet gücünü demokratik sistemi yıkmak ve baskıcı rejim için kulkanırsanız entelektüel birikimi olan yerlerde, Büyükşehirlerde böyle çökerseni

BEKA TUTMADI! ANKARA YAVAŞ! İSTANBUL UCU UCUNA...

İSTANBUL UCU UCUNA... 24 Haziran'da AKP ve MHP bloğunun %51'i kıl payı bulduğunu; 16 Nisan'da muhaliflerin yarıyı az geçtiğini biliyoruz... İstanbul ucu ucuna bitecek! Bilhassa HDP/PKK söylemiyle sandığa muhtemelen gitmeyecek, gitse de AKP'ye oy verme olasılığı bulunan daha muhafazakar HDP seçmeni iktidara karşı politize oldu. Rakamlar kritik. Cumhur İttifakı'ndaki yurt genelindeki oy yıpranmasının benzer orantılarda İstanbul seçmenine de direkt ya da dolaylı olarak yansıması halinde İmamoğlu avantajlı hale geliyor... Bir diğer etmen ise; E-KO-NO-Mİ! Ankara'yı Yavaş Alır  Göstergeler ve seçmen eğilimleri Mansur Yavaş'ı uzun süredir gösteriyordu. Özhaseki AKP için yanlış bir aday. Yavaş'ın Ankaralı olması seçmenin tercihini etkiliyor. MHP seçmeninin ittifaka AKP'nin arzu ettiği seviyede bağlanamadığının kanıtları en net Ankara'da görülecek... İşin garibi şu: AKP Mansur Yavaş'a bu kadar acımasızca ve ters etki riskine rağmen saldırırken bu

1)Ülke Değil Tımarhane 2)8 Mart'ı Kutlayanlara Protesto 3)Gizli İttifak Deşifre Oldu (Kod adı: DSP!) 4) TÜGVA Viyana'yı İşgal Edecekmiş

Ülke Değil Tımarhane Ergenekon'dan (FETÖ+AKP Kumpasıyla) yargılanan Emin Şirin Hoca Veryasin TV'de Tayyip Bey'i FETÖ'cüler FETÖ'ye yardım ve yataklıktan yargılamaya hazırlanıyor dedi! Resmen, Ülke değil tımarhane olduk! Bir uyarı mı? Yoksa bir uyarı mı? Bazı mesajlar testen, bazıları düzden gider... 8 Mart'ı Kutlayanlara Protesto Neyi protesto ediyorsunuz? 8 Mart'ın Dünya Kadınlar günü olmasın mı? Sizi rahatsız mı etti? Gizli İttifak Deşifre Oldu (Kod adı: DSP!) DSP aracında AKP broşürü yakalanmış! Gizli gizli değil açık açık yapın şu işi! İttifakın gizlisi olmaz! Olduğun gibi görüneceksin de... Bu arada. ... Sol olarak nereye oy vereceğini gayet iyi biliriz...Okumuş yazmış insanlarızdır... Enerjilerini boşa harcıyorlar... TÜGVA Viyana'yı İşgal Edecekmiş Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜGVA'dan 8 Mart protestosu: "Ezan, bizim için Roma’nın, New York’un, Pekin’in, Tokyo’nun, Moskova’nın, Berlin’in, Paris’in ve yarım kalan hesabı

1)Ne Krallığı? Kafa Hep Orada Besbelli! 2) Adı Global Ya Kendisi?

Ne Krallığı? Kafa Hep Orada Besbelli! SKANDAL! "Krallıkla yönetilen demokratik ülkeler de var!"  MHP Adana adayı Hüseyin Sözlü, Sözcü'ye verdiği röportaj da böyle buyurdu! Biz de ona diyoruz ki Krallığı kafanızdan silin! Sembolik krallıklar! İcra makamı değil! Bu ayrıntıyı atlıyorsunuz! Krallıkmış(!) Kafa hep orada! Adı Global Ya Kendisi? Global adında bir ekran var. Lâkin ne kadar Global tartışılır! Sözüm ona Ekrem İmamoğlu'nun çarşı pazar yürüyüşünden görüntü verecekler! Özellikle Ekrem Bey'in pazardaki köylüyle iletişime girmek için tattığı ürünleri çekmişler! Diyalogları kesmişler! Geriye kalmış algı oyunu! Tutmaz bu ayakların Global! Barış Biner 15.02.19 23:59

Ak Parti oy kaybediyor; AKP seçmeni pusulada MHP'yi göremeyince CHP'ye yöneliyor! Tanzim kuyrukları ekonomi bozuk algısını destekledi!

Ak Parti oy kaybediyor; AKP seçmeni pusulada MHP'yi göremeyince CHP'ye yöneliyor! Tanzim kuyrukları ekonomi bozuk algısını destekledi! Pazar akşamı AKAM Araştırma başkanını Halk TV'de Zamanın Ruhu'nda izledik! Aklımızda kalanlar: • AKP'den CHP'ye ilk kez oy akışı 'ciddi oranda' oluyor. Bunun nedeni; sağ seçmenin 2.adres olarak gördüğü MHP ambleminin birçok yerde (Özellikle Büyükşehirlerde) pusulada olmaması. Ak Parti seçmeni MHP'yi bulamayınca CHP'ye yöneliyor. Normal şartlar altında MHP'den AKP'ye bir seçmen akışından ziyade AKP'den MHP'ye bir akış vardı. Ak Parti'nin aday çıkardığı yerlerde MHP seçmeninin büyük oranda CHP'ye yöneldiğini görüyoruz. MHP'nin adayına AKP tabanının oy verdiğini görüyoruz; AKP'ye gelmesi beklenen ülkücü oylarının ise büyük oranda MHP'nin pusulada olmamasından dolayı Millet İttifakı'na yöneldiğini görüyoruz. • Ankara'da Mansur Yavaş açık ara kazanıyor. İstanbul'da Ekr

Hafta sonu Tekirdağ'daydım! Bakın nasıl bir yer?

Hafta sonu Tekirdağ'daydım! Bakın nasıl bir yer?  Daha önce defalarca gelmiş; lâkin sahil kısmından şehir merkezine çıkmamıştım. İnmemiştim yerine çıkmamıştım yazmamdaki sebep bir tepeye çıkıyorsunuz çarşıya gitmek için. Şehir merkezinde araç park edilebelecek alan sınırlı. Aracımızı sahil kenarında bıraktık. Karşıdan karşıya geçtiğiniz an karşınıza bir tepe çıkıyor ve yürüyorsunuz. Doğrusu, Edirne ve Kırklareli'ndeki gibi yeniden dizayn edilmiş; trafiğe kapalı; geniş yaya kaldırımlarının olduğu ve parke taş döşenmiş özel bir gezi alanı bekliyordum. Hayal kırıklağına uğradım! Bu görsel kalitenin oluşamamasında şüphesiz ki birkaç faktör var. Birincisi bir sahil şehri olduğundan tüm yatırımlar sahil şeridine yapılmış. Bu şerit yerel kaynaklar tarafından muazzam değerlendirilmiş. Sahil şeridi cıvıl cıvıl... Metrakare olarak çok geniş bir gezi alanına sahip. Araç parkında sıkıntı yok; ücret alınmıyor! Yiyecek alternatifleri oldukça fazla; yürüyüş alanı Kilometrelerce... Çocuklar i

Maduro Başkanlık Yetkilerini Hiç Gitmeme Üzerine Kurgulamıştı!

Maduro Başkanlık Yetkilerini Hiç Gitmeme Üzerine Kurgulamıştı! Türkiye'nin rotası konusundaki çıkarı (Rusya rotasında) Maduro ile örtüşüyor. ABD emperyalizminin yapmak istedikleri ve yaptıkları elbette endişe verici. Lâkin; Maduro meşru değil! Sadece ABD değil AB ülkeleri de onu tanımadı! Tanıyanlar demokrasinin olmadığı; tanımayanlar demokrasinin olduğu ülkeler. Bu da ayrı parantez! Maduro neden meşru değil? Çünkü, Başkanlık yetkilerini iktidardan gitmeme üzerine kurguladı! Alternatif Meclis kurdu ve kurguladı. Yargıyı ele geçirip bunu onaylattı! Oysa bir önceki seçimi kaybetmişti ve seçimini kaybettiği Meclis'e ve onun kararına saygı duymadı! Kaldı ki kendi seçimi boykot edildi! Katılım oranı çok düşük! Hile iddiaları var! Hile yapılmamış olsa bile sandığa gidenler %50'nin ALTINDA! Boykot edildi, çünkü kaybettiği seçimi KABULLENMEDİ! Ulusal Meclis onu görevden aldığı halde yasa dışı alternatif üreterek gitmeme üzerine bir düzen kurdu! Yargıyı ele geçirdiğini zaten v

İmamoğlu'nu anlamaya çalışın...

İmamoğlu’nu anlamaya çalışın…. Yeniden merhaba. Uzun süredir yazmıyordum. Yazmayı özlemişim. Şimdi, öncelikle CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayları hakkında yazmak isterim. CHP tabanında çok büyük bir heyecan yaratmadığının farkındayım. Lakin, Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Türk siyaseti 2002 süreciyle beraber bilhassa 2007 yılından itibaren dozajı giderek artan bir boyutta kutuplaşma sendromuna girdi! Bu durum, AKP genel başkanı tarafından bizzat yaratıldı. Neticeye tabanlarını ayakta tutarak gidebildiklerini gördüler. Bunun, siyasi kültürümüze, demokratik değerlerimize, ülkenin motivasyonuna yaratabileceği olumsuz etkileri dikkate almak istemediler. İktidarı kaybetmeleri halinde Siyasal İslam’ın yeniden böylesine denetimsiz ve rahat hareket edebileceği, kanun tanımayacağı, ideolojik hayallerinin fiiliyata dökülebileceği böylesine bir ortamı bir daha bulabilmenin zorluğunun farkındaydılar! Oysa, kanun tanımazlık ve kutuplaştırma ortamında zarar verdikleri tek şey, hak, hu

Muhalefetin İdeolojik Değil Stratejik Düşünmesi Gerek!

Muhalefetin İdeolojik Değil Stratejik Düşünmesi Gerek! Yerel seçimler yaklaşıyor, aday belirleme sürecinde  son aşamaya geliyoruz! Yine ideolojik tartışmalar ve her kafadan bir ses çıkıyor! Haberin içeriği ne kadar doğru bilmiyorum lakin şüphe etmiyorum. Şüphe etmediğim o ifadeler: Mansur Yavaş CHP’nin de içinde bulunduğu bir korsorsiyumla Ankara’da aday yapılabilme ihtimali belirdi ya içeriden şöyle sızıntılar olmuş! ‘’Kendi  adayımızı çıkartalım, kaybedersek de kaybedelim. Kendi adayımızla, kendi ideoloji ve tırnak içinde onurumuzla kaybedelim!’’ Normal bir siyasi atmosfer ve kutuplaşmamış seçmen tabanında, normal demokrasi ülkelerinde olağan görüş budur.  Kızmam ve takdir ederim olağan koşullarda! Lakin; AKP’nin demokratik sistemi yıktığı, seçmenin Havuz medyasıyla milliyetçilik ve din sömürüsü ile kandırıldığı bir ortamda kaybedilmemesi gereken 2 kentten biri olan Ankara’da nasıl bir ideolojik saplantıda olursunuz! Elbette ortama ve seçmene uygun bir aday seçeceksiniz! Gerekirse

Demokrasinin Kötü Örneği: AKP

Demokrasinin Kötü Örneği: AKP Demokrasi çoğunluk sistemine göre karar verir. Bu karar en iyi karar değildir. Demokrasi sorunsuz bir yönetim şekli değil. Kötünün iyisidir. Önemli olan demokrasiden bir adım önde hedef, ilericilerin yönetimde olmasıdır. Birincil hedef ilerici hükümet olmalı. İlericilik kavramı da değişkendir. Örneğin; Yurt ve  Ulus duyarlılığı anlamında solun da farklı unsurları vardır. Kaldı ki Sol Yönetim en iyi yönetimde olmayabilir. Önemli olan içeriktir. Bazen bir liberal veya bir karma görüş sahibi bir sol franksiyondan daha ilerici olabilir. Değişkenlikler vardır. Birincil hedef, ilerici ve çağdaş anlayış olmalı. Demokrasinin de kötü örnekleri var. Mükemmelliyeti kavram olarak demokrasi veya sağ/sol meselesinde değil içerikte aramak gerek kanımca. AKP'de bu içeriğin olmadığı aşikar! AKP, demokrasiyi kullanarak demokrasiyi yıktı. Kötü bir örnek. Elbette kötü örneklere bakarak demokrasiden vazgeçecek değiliz. İlericiler örgütlenerek kitleyle diyalog/iletişim kur