Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kılıçdaroğlu'na...

Kılıçdaroğlu'na... Kılıçdaroğlu tweet attığı veya demeç verdiğinde moralim bozuluyor, bütün umudumu kaybediyorum. Oysa her şey ne kadar güzel gidiyorken birden umutsuzluğa kapılıp çöküyorum. Ta ki bu demeç ya da tweet'ini bir an unutana kadar. Kaybetmişsin, ortamı bozma. Şu an ne dediğinin bir önemi yok, ne söylesen, yazsan, ne kadar güzel, sert ya da muhalif üslupla yazsan da toplumda etki uyandırmıyor, gündem olmuyor, karşılık bulamıyorsun. Şimdi de geçtiğimiz dönem de bu böyleydi. Kaybettin. Öyle ya da böyle. Haklı veya haksız ki sana devlet de haksızlık yapmış olabilir, tuzak da kurmuş olabilir, iktidarı vermemiş de olabilir. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Fakat, bir gerçek var, toplumda karşılığın yok, ideolojinden bağımsız olarak etki uyandırmıyorsun, liderlik özelliğin yok. Özgür Özel'in lafı üzerine daha süslüsünü, daha sertini iktidara söylüyormuş gibi attığın tweetler ve beyanatların hiçbir ilgi görmüyor. Moral kaybından başka bir işe yaramıyor. Size tavsiyem, şu

İMAMOĞLU GENEL SİYASETE...

 DÜĞÜNLERE KISITLAMA, SEKTÖRE YARDIM OLACAK MI? Düğün sektörüne Korona, büyük harflerle yazalım; KORONA kısıtı gelmiş! Ak Parti'li siyasiler gibi kibarlaştırarak Covit değil KORONA! Sektörde çalışan kayıt dışılar ne olacak? Berberlerle görüşmüştüm! Çoğu 1000 TL'ye tenezzül etmemişti! Çalışanların %90' ı kayıt dışı ve aç uyumuşlardı! İMAMOĞLU GENEL SİYASETE... İmamoğlu Taksim Gezi Parkı'yla ilgili açıklamalar yapmış... Gezi ruhunu anmış ve direnişin demokratikselliğine dair vurgu yapmış... Gezi'de diyorduk ya Lider yok diye... İşte lider, işte Cumhurbaşkanı adayı... İmamoğlu'nun vurgusu genel siyasetedir ve bu yolun sonu Cumhurbaşkanlığı adaylığına çıkar... (Gezi vurgusu stratejiktir ve genel siyasete yöneliktir...) Kazanılmayacak bir seçimde CHP Cumhurbaşkanı adayını Büyükşehir Belediye Başkanlığından alıp aday yapmaz...  Risk almaz...İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olursa bilin ki anketler net'tir ve seçilecektir... Böyle biline, benden söylemesi... 30 AĞUSTOS

Ve FOX TV'de Erdoğan'ın mı oluyor? FOX TV kritik önemdeydi! Analiz!

Ve FOX TV'de Erdoğan'ın mı oluyor? FOX TV kritik önemdeydi! Analiz!     Ve FOX TV'de Erdoğan'ın mı oluyor? Fatih Portakal'ın istifası sonucu Portakal'ın yerine getirilen isim Habertürk'ten tanıdığımız Selçuk Tepeli!  Selçuk Tepeli Erdoğan'a yakınlığıyla tanınıyor! Erdoğan'ın uçağına binenlerden!  Şimdilik FOX TV'ye Erdoğan tarafından operasyon çekildiğini kanıtlayacak kesin nitelikte bilgi yok! Öngörüye dayalı yazacak olursa, Fatih Portakal'ın yerine Erdoğan'a ve iktidarın politikalarına yakın birinin getirilmiş olması tesadüf değil, bilinçli bir tercihin olması akla daha yatkın! Meselenin FOX'un Türkiye ekibinden çok, Türk siyasilerin (Elbette Erdoğan'ın…) yukarılardan bir yerlerden, Uluslarası bir takım kodlama/anlaşma ve tavizlerle FOX'un özgün yayın politikasına müdahale ettiği/edebileceği varsayımı olduğunu da gözden kaçırmamalıyız... FOX TV KRTİK ÖNEMDEYDİ!  Erdoğan kurt politikacı. İktidara gelir gelmez medya dizaynına

Erdoğan'ın toplumsal karşılığı azalıyor! Ne yapsa olmuyor! Ak Parti öldü!

  Erdoğan'ın toplumsal karşılığı azalıyor! Müjde tutmadı! Zaten başlı başına stratejik bir hataydı! Bir şeyin dağ fare doğurdu söylemine yenik düşmemesi için yapacağınız vurgu ile gerçekleşecek eylemin etki düzeyi arasında doğru orantılı olmalı! Erdoğan'ın yıpranan siyasi bir kimliği var ve "müjde" diye lafa başladığında toplumun en az yarısı bundan irite oluyor! Çünkü Erdoğan toplumun en az yarısını bugüne kadar yok saydı, incitti, düşmanlaştırdı, kutuplaştırdı… Erdoğan'ın bir avuç tabanı haricinde toplumda bir karşılığı kalmadı… Aşama aşama bu kredisini yitirdi… Önce karşıtlarını, şimdi de içten içe kendi tabanını, kendi mahallesini yiyor… Kalplerde kırılan parçalar ve gerçeklik duygusunu yitiren, irite edici bir siyaset anlayışı ortaya koyduğunuzda, nüansın dozajını kaçırdığınızda yönettiğiniz şeyin bir ülke, bir parti olmasının ötesinde, bir radikal söylem/eylem gösterisine dönüştürdüğünüzde, aynı ideolojinin renk/nüans farklılıklarını dahi orada tutamadığınız

Nevşin Megü'yü linç ettiler...

  Nevşin Megü'yü linç ettiler... Erdoğan'ın müjde vereceğini açıklaması üzerine sosyal medyada herkes bir tahmin yürüttü... İstifa edeceğini bekleyen (Dileyen) de vardı; EYT'lilerden Doğalgaz arama çalışmalarına, Koronavirüs aşısından, erken seçime, olası sistem değişikliğine kadar olan salvoların en kabul göreni yeni bir Doğalgaz kaynağının bulunmasıydı... Piyasa bunu satın aldı... Enerji şirketlerinin Borsa'daki yükselişinin dışında en büyük fısıltı bu yöndeydi ve bu öngörünün satın alınmasında iktidarın gizli ortağı Perinçek'in Karadeniz'de Doğalgaz bulundu söylemi etkili oldu.  Doğalgaz'ın Batı Akdeniz'de bulunduğunu ve bu yönde toto oynayanlarda vardı. Lâkin biz konumuza dönelim: Nevşin Mengü şahsi Youtube kanalında gündemi yorumluyor... Ve son derece haklı bir eleştiri dile getirdi. "Bir doğalgaz, enerji kaynağını keşfetmenin ötesinde bunu işletecek ve kaliteli sunumunu yapabilecek derinliğe sahibolmak gerekir. Kaynağın verimliliği, kalitesi,

Erdoğan karşıtlığımın derecesi o kadar yüksek ki... Gizli Erdoğancı mısınız?

Erdoğan karşıtlığımın derecesi o kadar yüksek ki... Gizli Erdoğancı mısınız?  Erdoğan karşıtlığımın derecesi o kadar yüksek ki sırf; "Kılıçdaroğlu Gül'ü aday gösterirse Erdoğan'a hak veririm diyen, Ulusalcı  CHP'lilere inat, Gül'ü, aynı ideolojide olmamama rağmen, Erdoğan karşıtı cephede olduğu için desteklerim! Pozisyonum Erdoğan karşıtlığımdır! Laik'im!" Erdoğan karşıtı cephe kimi aday gösterirse seve seve desteklerim... Çünkü, pozisyonum Erdoğan karşıtlığıdır... Erdoğan Cumhuriyet'i yıktı... Laik'im ve Erdoğan laik değil.. Elbette Erdoğan karşıtı cephedeyim...  Adayın önemi yok... Olası adayı beğenmeyenler gizli Erdoğancı mı? Ne Erdoğancıyım, Ne Gülcü... Cumhuriyet'i beraber yıktılar... Zaten Kılıçdaroğlu'nun da Gül'ü önümüzdeki seçimde aday göstereceği yok... Ben bu yazıyı Erdoğan karşıtlığınızı ölçmek için yazdım! Gerçekten Erdoğan karşıtı mısınız? Yoksa gizli Erdoğancı mı?  Hangi cephedesiniz? Barış Biner 18.08.20 www yazarbarisbi

DÜN GECE HALK TV'DE ÖYLE BİRİ VARDI Kİ... FİNLANDİYA BAŞBAKANI DEĞİL; GELECEĞİN TÜRKİYE BAŞBAKANI...

  DÜN GECE HALK TV'DE ÖYLE BİRİ VARDI Kİ... DÜN GECE HALK TV'DE ÖYLE BİRİ VARDI Kİ... FİNLANDİYA BAŞBAKANI DEĞİL; GELECEĞİN TÜRKİYE BAŞBAKANI... Yatmaya hazırlanıyorum... Telefonumu şarja taktım... Bir de normal medyada (TV'de) neler oluyor diye şöyle bir bakayım dedim... Youtube'daki haber kanallarını izlemekten TV izlemeyi  uzun süredir ihmal ettiğimi düşündüm... Sonuçta, buralarını da izleyen bir kitle var hala ve bu gündemi de es geçmemeliyim diye düşündüm... Ve ilk tıkladığım kanal Halk TV oldu. Bir hanımefendi konuşuyordu ama ne konuşma... Öyle bir iletişim, öyle bir cümleler... Sıfır hamaset! Tamamıyla bilimsel konuşuyor, el ve yüz mimiklerine çok dikkat ediyor, gülücükler saçıyordu... Gazeteci Özlem Gürses'in konuğu bir siyasetçiydi... Bir anda, karşımda Kanada, Finlandiya, Norveç Hollanda vb. ileri demokrasi ülkelerinin başbakanı konuşuyor sandım... Türkçe konuşuyordu ama sıfır hamasetle, bilimsel tonda ve son derece iyi bir iletişim becerisiyle konuşuyordu

HAMASET SİYESETİ! SEVİYE DÜŞÜK! ESKİ TÜRKİYE ÇOK DAHA KALİTELİYDİ!

  HAMASET SİYESETİ! SEVİYE DÜŞÜK! ESKİ TÜRKİYE ÇOK DAHA KALİTELİYDİ!  Ve bu da oldu... Joe Biden'ın (ABD Demokrat Parti Başkan Adayı) ülkesindeki gazeteye verdiği herkese açık mülakatta kullanmış olduğu ifadeleri yeniymiş gibi kamuoyuna servis ettiler... Medya bombardımanına başladılar... 7 ay buzdolabında tut ve algıyı çarpıtarak ele geçirdiğin medya ile kullan kullanabildiğin kadar... 7 ay önce görmedin mi? Neden görmedin? Gördüysen neden tepki vermedin? Kaldı ki siyasettir, çok su kaldırır... Ortak çıkar elverirse yine kucaklaşırsın, geçmişte olduğun gibi(!) Siyasetin doğasında tercihler vardır ve bunlar ortak çıkarlara göre değişir! Buradan Türm Dünya ülkemize karşı gibi bir algı çıkarmak seçmeni kandırmaya çalışmaktır...  Bildiğim bir şey varsa o da şu: Karaladığınız eski Türkiye bugüne göre çok daha demokrattı ve siyasette belli bir üslup ve saygı vardı... Saygı, sadece muhalefet liderlerine ve basına karşı olan bir saygı değil, seçmene karşıydı aynı zamanda... Algılarla, seç

MUHARREM İNCE 2018'DE DE YANLIŞ ADAYDI; ŞİMDİ DE ERDOĞANCI ALGIYA HİZMET EDİYOR... #muharremince #ince

  MUHARREM İNCE 2018'DE DE YANLIŞ ADAYDI; ŞİMDİ DE ERDOĞANCI ALGIYA HİZMET EDİYOR... #muharremince #ince #haber #haberler #chp #kılıçdaroğlu #kemalkılıçdaroğlu 2018 CB seçiminde Muharrem İnce YANLIŞ tercihti! O gün üstünde durmadım; demokrasi ve insan hakları davama zarar vermek istemedim... Kılıçdaroğlu muhtemelen kutuplaşma yaratmayacak ve sağ'dan da oy alabilecek bir adayla Erdoğan'ın işi bitirecekti.. Strateji yoksunları işi bozdu! 2018 Muharrem İnce'nin CB Adaylığında adı açıklandığında şok olmuştum! İlhan Kesici veya sağ'dan oy alabilecek, kutuplaşma yaratmayacak bir aday bekliyordum... "Eyvah kaybettik!" demiştim İnce'nin adı açıklandığında... Strateji onu gerektirmiyordu! Birileri Kılıçdaroğlu'nu yanıltmıştı! Beğenmediğimiz İhsanoğlu bile Muharrem İnce'den daha fazla oy almıştı! *İnce tercihi daha o gün yanlıştı *Çok parçalı girmek yanlıştı *İnce2.aday olduğu halde aldığı oylar düşüktü;onlarda Erdoğan karşıtlığına verildi,şah

YENİLMİŞ BİR ERDOĞAN'A GÜÇ ATFETMEK;MUHALEFETE MUHALEFET ETMEK NEYİ KAZANDIĞINIZIN FARKINDA OLMAMAK!

 YENİLMİŞ BİR ERDOĞAN'A GÜÇ ATFETMEK;MUHALEFETE MUHALEFET ETMEK  NEYİ KAZANDIĞINIZIN FARKINDA OLMAMAK! Erdoğan 31 ve 2019 Haziran'da yenilmekle kalmayıp fark yedi! Gücü kırıldı! Artık güçsüz! Sizler ve muhalefete muhalefet edenler; neyi kazandığınızın ve Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP ve muhalefetin nasıl bir başarıyı yakaladığının (Geç de olsa!) farkında değilsiniz ve yenilmiş bir Erdoğan'a güç atfederek neyi kazandığınızın farkında değilsiniz! Kazanılmış bir şeyi kaybetmek mi istiyorsunuz? #chp #kılıçdaroğlu #muhalefet #erdoğan #kemalkılıçdaroğlu #haber #haberler BARIŞ BİNER İLE TARAFSIZ HABER "GERÇEĞİN SESİ" Demokratik, laik Türkiye'yi yeniden inşâ etmek dileğiyle... Barış Biner ile Tarafsız Haber 'gerçeğin sesi'

(SÖZDE) DERİN YAPI'DAN İNCE OYUN MU?

 (SÖZDE) DERİN YAPI'DAN İNCE OYUN MU? İnce'nin Erdoğancı olmaması, Erdoğan'la işbirliği içerisindeki derin yapı Ulasalcıların, Kılıçdaroğlu'na karşı bildiğimiz Sünni&Ulusalcı kontrolündeki dizaynı inşâ için sözde eski milli klasik! Derin devlete önerim: Bu dizayn bu cehalet sistemini getirdi! Tutmaz bunlar!  Değiştik! Biz değil sadece; Çağ değişti ve Dünya farklı bir yere gidiyor! Farkında mısınız? Eyyy! Sözde derinler(!) Biz diyoruz ki DE-MOK-RA-Sİ!

ULUSALCI İSLAMCILIK MI? ERDOĞANCI ULUSALCILAR MI? SEN DE Mİ İNCE?

 ULUSALCI İSLAMCILIK MI? ERDOĞANCI ULUSALCILAR MI? SEN DE Mİ İNCE? SEN DE Mİ? Mantık çok basit! Feyzioğlu, Perinçek, Bahçeli ve eski G.Kurmay Başk. neden AKP'nin yanında? Çünkü, Ulusalcılar ve AKP adım adım anlaştı ve ortak hedefe oynuyor! Dolayısıyla, derin devletin bir kolunun Ulusalcı-İslamcı yapılanmayla, Ulusalcı İnce vb. üzerinden parti projesi açık! Ama... "Gerçek Ulusalcılık bu değil!" sorunu çözmez... Liberaller de Kürtler de bu hataya düşmüşlerdi... Erdoğancılık hatasına... Ve uyarıyorum! Ulusalcılık algısı şu an Erdoğan'a çalışır! Siz çalışmıyor olsanız da zaten Erdoğan ve Ulusalcı yapı anlaşmış görünüyor... Ah İnce ah! Bir videom'da İnce Zeybek oynadığında Trakya'da yer yerinden oynuyor demiştim. Hatırladıkça gülümsüyorum... Ve İnce yine Zeybek oynadı!.. Yine çoşuldu ama(!) Bu Zeybek'in siyaseten bir anlamı var! Siyasi yorum yapmayacağım! O amaçla yazmadım. Lâkin, bu Zeybek, farklı Zeybek... Benim Adayım... (Strateji diyor ki...) 2014 CB SEÇİ

ZORUNLU SİGORTA! BOL KÂR(!)

ZORUNLU SİGORTA! BOL KÂR! 458 TL zorunlu trafik sigortası mı olur? Bu bir özel sigorta değil! Zorunlu olarak, prosedür gereği yaptırılan bir devlet mecburiyeti! Zaten; 10 yıllık araca 142X2=284 TL senelik vergi soygunu yapıyorsunuz! Bir de 'yandaş'sigorta şirketleriyle astronomik rakamlarla ek soygununuz! 100 adet zorunlu trafik sigortası aracın değerine eşlik ediyor! Prosedür gereği yapılan işlemden 1 TL işlem ücreti,masraf almanız gerekirken araç sigortasında en düşük fiyat 450'den başlıyorsa  bu sigorta zincirinin bağlantı şeması ortaya çıkarılmalı! Özel sigorta değil prosedür! Şimdi gelelim özel sigortalara(Tercih sigorta) 800 TL'ye özel sigorta varmış!Kaza yapmazsam ödemeyi iade edecek misin?(Ya da en az%80'ini) O zaman sigorta nedir?Risk satın almadır!Eş anlamı=Kumar! Araçların takriben%10'u kaza yapar?Yüksek kâr oranı'YETERLİ' vergilendiriliyor mu? Barış Biner'in tweet'lerinden derlenmiştir...

İKTİDARIN DİLİ ve MEDYASI SORUNLU! KISIR DÖNGÜ!

İKTİDARIN DİLİ ve MEDYASI SORUNLU! KISIR DÖNGÜ! Gençlerin anlamlandırmaya çalıştığı Dünya ile Cumhur İttifakı'nın dili farklı... Ne 60'lar, ne 80'ler, ne 90'lar... Şimdiki gençlik, bambaşka bir kod kullanıyor ve değerlerin merkeze çekildiği, ideolojinin daraltıldığı bir Dünya olsa da genetik kodlarında ortak değerler, saygı ve bilimin ışığı var... Kod'ları URL'lerden alıyorlar ve muahafazakarlık tanımı da milliyetlik tanımı da sol tanımı da belirli kriter ve süzgeçten geçiyor... Dünya bambaşka bir yöne doğru gidiyor... 50 yıl öncesinin koduyla Cumhur İttifakı değil 50'yi 45'i bulamayacaktır... RTÜK Başkanı interneti taratarak savcılığa şikayette bulunacakmış(!) Eleştirinin hakarete girdiği bir düzen(!) nerede görülmüş(!) Noyan Hanımefendi maddi manevi birikimimiz var derken yaptırım kararı almada neden tereddüt ettiniz!(!) RTÜK siyasi bir kurumdur! Her zaman öyle olmuştur! Şimdiye kadar, en azından dengeleme politikası yapma gayretleri vardı... Şimdi ise

TERS AÇI! Türkiye bir hiçlik dönemi yaşıyor! Değerlerin içi boşaltıldı!

TERS AÇI (Barış Biner'in Tweet'lerinden birleştirilerek oluşturulmuştur.) Açık açık yazayım. Artık Sözcü'den de soğudum. Para vererek gazete almayınız. Ulusalcılığın da içini boşalttılar. Birgün ve Evrensel dışında tamamı AKP kontrolünde ilerliyor. Birgün/Evrensel yeterli mi? Hayır. Liberalizmi reddedersen ulaşacak kitle bulamazsın!Haberi net'ten oku! Türkiye'de yazılı basında da tüm değerlerin içi boşaltıldı! Bir hiçlik dönemi yaşıyoruz! Kıblemiz laiklik, demokrasi ve insan hakları olmalı. Varsa bir derin devlet bundan da rahatsızım! 7 Haziran'da sandıkta hükümeti yıkmıştık! Gittiler, gericilerle anlaşma yaptılar! Türkiye'de Kemalizm yıkıldı ve yerine Şeriat geldi! Bizatihi AKP ile anlaşma yapan sözde ulusalcılar, sözde milliyetçiler, Bahçeciler ve Perinçekçiler bundan sorumlu! Yargıya 3 adam atamak için gericilerle kol kola girenler sorumlu! Şeriatın Anayasası'nı yazıyor adamlar! Lâkin, 7 Haziran'da yendiğimiz gibi AKP'yi, beraberinde

Davutoğlu İyi Başladı

Davutoğlu İyi Başladı Dün, Ahmet Davutoğlu kurucular kuruluyla birlikte görücüye çıktı ve partisinin tanıtımını yaptı. Gelecek Partisi'nin iyi bir isim olduğunu söyleyebilirim. Kirlenmiş ve AKP'nin kirlettiği ve geçmişe gönderide bulunan sloganlar yerine yeni bir başlangıç algısıyla, Gelecek ismiyle yenilendim diyor; geçmişe değil geleceğe bakacağız diyor. Bir partinin umutvar olabilmesi için sloganlarının kirlenmemiş ve içi boşaltılmamış olması gerekiyor ve gençlere yönelik, geleceğe dair umut vadetmesi gerekiyor. AKP, adalet ve kalkınma sloganlarının içini yeterince boşaltmıştı. Davutoğlu her ne kadar eski bir isim olsa da YENİ VE GELECEĞE YÖNELİK aslında bambaşka bir başlangıç yaptığını yinelemeliydi ki Gelecek Partisi bu manada çok doğru bir isim. Daha önce düşünüldüğü konuşulan Bizim Parti ismi AKP'lilerin partisi ve geçmişe atıf yaptığı anlamı çıkarabilirdi ve çoğu seçmen için, hatta AKP seçmeni için de bir taklit olarak algılanabilirdi. Şunu söylemeliyim ki Türki

Ali Babacan İlk Yayınında Olumlu Puan Aldı!

Ali Babacan İlk Yayınında Olumlu Puan Aldı Ali Babacan nihayet ekranlar karşısındaydı dün gece... Son derece serinkanlı, ağırbaşlı, kendinden emin, temiz bir görüntüsü vardı. Bazı siyasetçiler vardır ki yıllar onları yıpratır; bazıları da vardır ki yıllar ile daha gençleşir, bir anda keşfedilir, ortaya çıkar ve değeri artar. Ali Bey, AKP'nin çok az sayıdaki makullerinden biriydi; açıkçası birkaç yıl sonra AKP karşıtı bir harekette, geniş bir kesimin ve uluslararası siyasetin de desteğini alarak böylesine parlak bir 'yeniden' bir başlangıç yapabileceğini bilemezdik elbette... Dün geceki en kritik soru; FETÖ meselesini ustaca yanıtladı, detaya girmedi, yargıya ve adalete vurgu yaptı ve bu konuda serinkanlıydı! 17-25 aralık meselesinde mecburen eski partisinin yanında durdu, durmak zorundaydı... AKP'yi ve Tayyip Bey'i isim vermeden eleştirmekten de geri durmadı. Cesurdu. İnsan hakları ihlallerine, demokrasiye yönelik tehditlere; Dış ve İç siyasette barış politi

Konuş Babacan konuş... Yarın gece, gündemi belirleyecek!

Konuş Babacan konuş... Yarın gece, gündemi belirleyecek! Ali Babacan yarın gece Fatih Altaylı'ya konuk oluyor! Nihayet konuşacak ve muhtemelen partisi hakkında bilgiler verecek! CHP seçmeni birdir ve partimiz yerel seçimlerde büyük başarıya imza atmıştır. Şu an CHP konuşuluyorsa bu Saray'ın bir oyunudur. Tam da böyle bir dönemde konuş Babacan... Kasa boş, işsizlik felaket yüksek ve Türkiye tarihinin en kötü yönetim idaresindeyken CHP değil, iktidarın yolsuzlukları konuşulmalı ve buna etkili tepkiyi verecek olanlar yine onun içinden gelen şahsiyetler olmalı ki AKP tabanında daha ikna edici olsunlar... Babacan konuşmalı ve yarın konuşacak; maç izler gibi izleyeceğiz, nefesler tutuldu...

10 Kasım Ayıbı

10 Kasım Ayıbı 10 Kasım'da yine tarihe geçti! Osmanlı vurgusu yaptı! Cumhuriyet Devrimleri'ni yerden yere vurdu! 1 Gecede cahil kaldık dedi; Alfabe Devrimi'ni eleştirdi(!) Bindirilmiş kıtaları doldurarak, tarafsızlığı da kenara koyarak,partisinin genel başkanı lehine Anıtkabir'de slogan attırdı! Yaka kartlarına Atatürk'ün doğum tarihini 1881 yerine 1981 olarak bastıranlara değinmedim! Hâtâ şehven(!) olmuştur? Peki ya şehven olmadıysa? Cumhuriyet ve Atatürk adına yapılan bunca karşı mücadeleden sonra iyi niyetli düşünmek karşı devrime yol vermek olabilir! Sorgulayacağız! Sizler karşı devrim mevzinizi güçlendirdikçe bizler Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi mevzimizi daha da güçlendireceğiz! Bizlere emanet edilen demokratik düzeni sandıkla yeniden getireceğiz! Gazi'nin emanetine daha çok sarılıyoruz, çoşkuluyuz; çünkü, hedef yeniden demokrasi... Yine 10 Kasım'da hatta 9'u biraz geçe TRT2'de İnönü-Bayar-Atatürk arasındaki ilişkiden fesat çıkarmaya

Gündem Tweet / Farklı Açı

Gündem Tweet Farklı Açı Yaşadığımız süreç ters cephe milliyetçi partileri güçlendirir; merkezi eritir; kökten radikal sağa karşı solu güçlendirir! Yani; HDP ve İYİ Parti güçlenir. MHP AKP'den oy alarak güçlenir. CHP demokrat muhafazakar merkez sağa oturur? (Yanlış okumadınız.) Daha güçlü SOL gelecek! CHP'yi eleştirmek için yazmadım. Aksine, strateji doğrudur. Muhafazakar demokratların, medeni dindar demokratların partisi artık AKP değil CHP'dir. Gençler zehir gibi... Sol ayrıca güçlenecek! (Uzun vadede) Şu an ÇİFT TERS CEPHE=İYİ PARTİ, HDP, MHP güçleniyor, merkez eriyor! AKP Vatan Partisi çizgisine geldi! 2 seçim sonra Binde Dört'ü görür! Bu aynı zamanda Perinçek'in başarısı... Aşama aşama AKP'yi eritti! Siyasal İslam'ı bitirdi; onun üzerinden temizlik yaptı? Bu ülkede en az 50 yıl Siyasal İslam iktidar olamaz artık! Perinçek temizliği iyi yaptı! Barış Biner sosyal medya / Haber Analiz

Habertürk'ün geleceği...

Saf Android tabanlı telefonlarda ana ekranın solunda Google Haberler çıkıyor. Türkiye'de çoğunlukla General Mobil'de var. İphone'deki Siri'nin Android versiyonu konuşuyor. Habertürk okuyayım mı diyor! Oku diyorum! Habertürk'e ne sormak istersiz diyor; hükümetle aranız nasıl, patronunuz Ciner ne işler yapıyor; bağımsız haberciliğe ne zaman geçeceksiniz diye soruyorum; -"Kusura bakmayın anlayamadım!" Diyor robot! İşine gelmeyeni anlayamazsın tabii... Şaka bir yana kağıt versiyonunu kaldıran Habertürk dijitale epey adapte olmuş! Bu Habertürk markasının gelecekte kalıcı olacağı anlamını taşıyor! Emin olunuz ki AKP gemisini ilk terkeden olacaktır zamanı geldiğinde... Ardından NTV gelir... Günün diğer haberi... "AKP'li siyasetçi Habertürk'e sakızla çıktı! Rezalet!.." Konumuzla alakası olmayıp buraya koyalım şimdilik...

Eyyy AKP! İfade özgürlüğünü ihlal ediyorsun!

Ey AKP! Canan Kaftancıoğlu'na verilen ceza yanlış! Tweet'leri nedeniyle bir insanı yargılayamazsınız! İnsan hakları ve ifade özgürlüğü 'ihlal' ediliyor! Sandıkta kaybettiniz! Siyasetiniz intikam ve muhalefeti bölme üzerine kurulu! Demokrasiyi ortadan kaldırdınız! Yargıyı siyasallaştırdınız! Muhalefet bu oyunu yemez! Hata yaparak ülkeye de çok büyük zarar veriyorsunuz! Halk karara ve size tepkili! 'Yeter' diyor! Sandıkta da kaybettiniz! Artık gidin! Yerel seçimde de güvenoyu alamadınız! Neden istifa ederek; halkın önünde eğilelek özür dilemiyorsunuz ve demokrasiye zarar vermeye devam ediyorsunuz?

İNTERNETE SANSÜRE HAYIR!

İNTERNETE SANSÜRE HAYIR! YOUTUBE ve NETFLİX SANSÜRÜNE HAYIR! Türkiye'de kurbanı 12 taksitte alabiliyorsunuz! Cep telefonuna kredi kartına taksit ise YASAK! Nedeni: Cep telefonunun bilgii içermesi! İktidar cahil ve Batı medeniyetinden kopuk toplum istiyor! Cep telefonu ve internete aşırı vergi ve zamlar bu yüzden! Türkiye'de demokrasi bitiriliyor! Atatürk'ün ülkesi bilimden ve demokrasiden uzaklaştırılıyor! Türkiye'de internet yükleme hızları da kasıtlı olarak yavaş tutuluyor! Zam'lar da bu yüzden! İktidar laikiğe ve modernizme savaş açmış durumda! Türkiye'de iktidarı artık modern muhafazakarlar da desteklemiyorlar! Dünyaca ünlü bilmsel bilgi ansiklopedisi Türk iktidarı tarafından halen yasaklı! Bu ansiklopedi bilimsel bilgiye değil de Selefi İslam ideolojisinde olsaydı inanın yasaklanmayacaktı! Dindarlar bile bu duruma isyan etmiş durumda! Şimdilerde Türkiye'de hayata geçecek olan Netflix ve Youtube sansürü konuşuluyor! Youtube sansürü bağımsız gazetec

Ali Babacan Hareketi hakkında ne düşünüyorum?

Ali Babacan Hareketi hakkında ne düşünüyorum? Sol/Sağ demeden ortak mücadelemizin demokrasi mücadelesi olduğunu ve önce demokrasiyi tesis edebilmemiz manasında ortak hareket edilmesi gerektiğini; hepimizin kardeş olduğunu ve demokrasiyi bu ülkeye yeniden tesis ettikten sonra sol/sağ kavgamızı kendi aramızda tatlı tatlı, fikir/bilgi çatışması çerçevesinde yeniden yapılabileceği; bu ortamın doğması için önce kardeşçe birleşerek Ak Parti'yi sandıkta göndererek ivedilikle demokrasiyi inşa etmemizin gerekliliğini... Tatlı tatlı bilgi mücadelesi vermemiz için önce cehalet düzeninin sandıkta kaldırılması ve biz sol/sağ aydınların kaliteli bir tartışma ortamı için baş başa kalması ve rejimin demokrasi olması gerekiyor öncelikle... Ben Barış Biner, aydınlık yarınlara saygılar... Bana Youtube'da abone olmanızı ve sosyal medyada beni takip etmenizi dilerim.

'31 Mart ve 24 Haziran Yerel Seçim' değerlendirmesi yaptığım 10 adet sıralı Tweet dizinimimi sizlere sunmaktayım.

'31 Mart ve 24 Haziran Yerel Seçim' değerlendirmesi yaptığım 10 adet sıralı Tweet dizinimimi sizlere sunmaktayım. CHP ve muhalefetin doğru aday belirleme; doğru söylem ve kutuplaşmayı yavaşlatma taktiği sonuç verdi. İmamoğlu doğru profildi. Daha önce Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu'na acımasız eleştiri yapanlar haksız çıktı. Kapsayıcılık kazandı. Vicdan ve adalet duygusu belirleyici oldu. Biz Kemalistler ve Ulusalcı kanattan gelenler CHP yönetimine geçmişte haksızlık yaptık. Kemal Bey'in aday belirleme süreci doğruydu. Bu manada muhalefetin alehine çalışan Aydınlık grubu ve Nihat Genç kaybedenlerdendir. Yeni bir Türkiye inşa edeceksek demokratik uzlaşı gerekti. Seçmen psikolojisi; ikna kabiliyeti açısından Ekrem İmamoğlu doğru profildi.Bunu daha önce, www.yazarbarisbiner.blogspot.com 'da vurgulamıştım.Kutuplaşmayı aşmalıydık.imamoğlu'nda 4 Eğilim (Özal) birleştiriciliği var.(Özal'ı sevmem.)Seçmen psikolojisini ideolojimden arınarak yorumluyorum! İstanbul

YSK NEREYE KOŞUYOR?

YSK NEREYE KOŞUYOR? Değerli okurlar... İlgi ve alakanız üzerine, ''YSK GEREKÇELİ KARARI BİR TÜRLÜ YAZAMADI'' isimli yazımı huzurlarınıza bir kere daha sunuyorum. Yazıyı okumadan önce bugün attığım Tweet iletisini konunun vurgulanması gereken bölümü itibarıyla kayda geçelim önce... Nedir o; '' YSK isnat edilen sandıklarda, sandık kurulu üyelerinin sonuca fiili olarak tesir edecek faaliyette bulunduğunu, seçimin neticesine tesir ettiklerini ispat etmekle yükümlü! Gerekçeli kararda bunu ispat edemezse aldığı karar hukukun temel ilkelerine ve Anayasa'ya aykırıdır!'' YSK'nın gerekçeli kararı geciktirmesi etik değildir! Gerekçeli karar Anayasımızın temel ilkelerine ve hukuka uygun olmak durumundadır. Anayasal bir kurum Anayasamızın temel ilkelerine aykırı hukuk dışı bir karar alamaz. Alınan kararın hukuk ile çelişmesi durumunda YSK'nın ve kararının meşruiyeti tartışmaya açılır. Hukuku hukuk dışılık üzerinden tanımlarsanız zorlama bir durum

DSP NEYİN PEŞİNDE? YSK GEREKÇELİ KARARI BİR TÜRLÜ YAZAMADI!

DSP NEYİN PEŞİNDE?   YSK GEREKÇELİ KARARI BİR TÜRLÜ YAZAMADI! DSP NEYİN PEŞİNDE? 31 Mart seçiminde CHP adaylarına alternatif sol-kemalist adaylar çıkararak AKP’ye dolaylı hizmet eden DSP adayını tekrarlanan İstanbul seçiminden önceki gün çekmişti hatırlarsınız. Daha doğrusu DSP adayı İmamoğlu lehine adaylıktan çekildiğini beyan etmişti. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın basına yansıyan beyanlarına göre DSP İmamoğlu’na destek olup olmayacaklarını PM’de (Parti Meclisinde) oylamışlar. Lakin tuhaflık burada başlıyor ki bu sözde tiyatro oylamada İmamoğlu’na destek olmama; evet yanlış okumadınız İmamoğlu’na destek OL-MA-MA(!) kararı çıkmış meclislerinden(!) Tuhaflık buradada bitmiyor sevgili okurlar; CHP’yi FETÖ; PKK gibi terör örgütleriyle birlikte olma iddiası saçmalığını da yandaş Yenişafak’a açıklamışlar(!) Ecevit’in kemikleri sızlamıştır ki DSP’nin arkasından giderek İmamoğlu’na köstek olacak   tek bir Atatürkçü var mı ki? AKP’nin derin partisi DSP! Oradaki iyi niyetli arkadaşla

CHP'NİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUS YENİDEN DEMOKRASİ

CHP'NİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUS YENİDEN DEMOKRASİ CHP'nin dikkat etmesi gereken husus Haksız, hukuksuz bir şekilde seçim tekrarlanıyor olsa da muhaliflerin, özellikle CHP'nin seçimi çantada keklik gibi görüp yanıltıcı bir rehavete katılmaması gerekir! Onbinlerle ifade edilen bir fark seçim matematiğinde önem arzeden bir makas değil! Bugünden gördüklerimiz AKP ve CHP dışındaki diğer partilerden İmamoğlu'na yöneliş daha fazla olacak orantısal olarak... Lâkin, buraya da matematiksel olarak çok büyük değer arzetmemek gerek.  Oy kullanmamış olan Yedi Yüz Bin seçmeninde aynı şekilde hepsinin düzenli olarak oy kullanacağı ve tamamının AKP'ye oy vereceği safsatası bir mahalle dedikodusu ve algı çalışmasından öte değil. Yüzdelik dilim olarak ne kadarının sandığa gideceği bir yana gidenlerin eğilimlerinin matematiksel olarak AKP'nin ortalamasını hangi Yüzdelik veya Bindelik dilimde lehte etkileyeceği meçhul! İmamoğlu'nun mağduriyetten yana oy kazanacağı tahmi

HAK YİYORSUNUZ; ÇALDILAR DİYEREK İFTİRA ATIYORSUNUZ? ÇAMUR AT İZİ KALSIN MI?

HAK YİYORSUNUZ; ÇALDILAR DİYEREK İFTİRA ATIYORSUNUZ? ÇAMUR AT İZİ KALSIN MI?   Türm yaşananlar gözlerimizin önünde oldu! Azıcık bir idrak seviyemiz varsa 31 Mart gecesinden bu yana yaşananları hayretle ve üzüntüyle karşıladık! Bunun için bir siyasi partiye mensubiyetimiz gerekmez! Vicdanlar gördü ki önce Binali Yıldırım'ı sansasyonel şekilde önde gösterdiğiniz, gece yarısı İmamoğlu öne geçince veri akışını kestiniz! AKP kazandığında gün ağırınca açıklama yapan YSK sabah saatlerine dek sus-pus oldu! İmamoğlu kazanmıştı! Lâkin, yandaş NTV; CNNTÜRK gibi yayınlarına çıkardığınız sözde yorumcular "Buralarda bir şeyler olmuş! AKP'nin dışındaki, karşısındaki bir yapı örgütlü davranmış! Seçmen pusulasındaki kaydırmalar Gezi gibi bir organizasyonu andırıyor! Bu tesadüf olamaz!" Bile dedirttiniz(!) Ele geçirdiğiniz sözde merkez'le! Ve utanmadan program sunucusuna dedirttiniz ki "Efendim, İstanbul seçimlerini konuşmayacağız! Orası yargıda!" Yahu İmamoğlu almış, i

*Her Şey Güzel Olacak *SAADET ve DSP Ne Yapmalı?

*Her Şey Güzel Olacak *SAADET ve DSP Ne Yapmalı? Her Şey Güzel Olacak  İmamoğlu'nun sloganı son derece doğru! İmamoğlu mağdur ve bunu en açık şekilde ifade etmeli. Alın teriyle aldığı bir seçimi  ipe sapa gelmez, içinde en ufak hukuk kırıntısı olmayan, delil bile diyemeyeceğimiz şüpheler ile iptal ettiriyor AKP! Bunu da YSK üzerine baskı kurarak hukuksuzca yapıyor; hem kendi meşruiyetini, hem de YSK'nın meşruiyetini tartışmayı açma uğruna... Uluslararası kamuoyu önünde Türkiye'de artık demokrasinin kalmadığını ve iktidar partisinin keyfi olarak seçim tekrarlatacak aşamaya geldiğini gözler önüne seriyorlar ki demokrasisi olmayan bir ülkeye yatırım yapmaktan vazgeçen iş insanlarını da kaçırarak aslında en büyük kötülüğü Türkiye'ye yapıyorlar! Sofranızdaki patates, soğanın fiyatı daha artacak, cebinizdeki TL biraz daha eriyecekse biliniz ki rant düzenlerinin kesilmemesi uğruna Türkiye'yi ateşe attıklarındandır!.. SAADET ve DSP Ne Yapmalı?  Seçim tekrarlarında vey

AKP KENDİ SONUNU HIZLANDIRDI!

AKP KENDİ SONUNU HIZLANDIRDI   YSK'nın seçim tekrarı kararını alırken nasıl bir hukuk garabetine yol açtığını ve kamuoyu vicdanında seçim tekrarına yönelik bir kabullenme olmadığını bir önceki yazımızda belirtmiştik.   Şimdi soru cevap metoduyla detaylayalım.     Bu karar neden AKP'nin sonunu hızlandırdı? AKP ve Tayyip Bey hakkında seçimi kaybetse de (Kaybetseler de) iktidarı devretmezler imajı vardı. Bu algının pekişmesine zemin hazırladılar ve bugüne kadar savundukları sandık meşruiyetleri kavramlarını zedelediler.  İstanbul seçiminin tekrarının kamuoyu vicdanında karşılık bulabileceği bir hukuki altyapısı olmaması vesilesi! 2. olarak yapılan seçimin kazananı olsalar dahi İmamoğlu'nun oturduğu koltuğu 45 gün sonra devralmaları iç ve dış kamuoyunda hoş karşılanmayacaktır!.. Bir hak gaspı olarak addedilecektir muhtemelen! Burada sadece İstanbul Büyükşehir Başkanının değil AKP ve Tayyip Bey'in meşruiyetinin zedelenmesi vaziyeti olacaktır ki bu kayıp şu an orada İmam

AKP ve YSK Türkiye'yi Ateşe Attı! Hukuksuz Çılgınlık!

Ne YSK'DAN NE AKP'DEN BÖYLE BİR ÇILGINLIK BEKLEMİYORDUM! TÜRKİYE'Yİ UÇURUMA...  Bazen medya vasıtasıyla manipülasyon olabilir. Manipülasyon vasıtasıyla, yalanın kuyruklu tekrarı algılarda sonuç verebilir. Siyasetin propaganda taktiğidir. Yalandan doğru üretme taktiği, sınırları ve algıları zorlama; zoraki sonuçtur ki demokratik değerlerin yerleşmediği veya demokrasinin rafa kalktığı ülkelerde sirayet eder. Belirli bir mantık sürecini işleten düşünürler olarak seçim gecesinden bu yana yaşananları; Anadolu Ajansı'nın İmamoğlu'nun öne geçmesinden sonra veriyi kesmesinden; Binali Yıldırım'ın 3000 oyla kazandık açıklaması yapmasından ve İmamoğlu'nun ipi göğüslediğinin neticelenmesinden sonra AKP'nin kazandığını ima eden pankartları astırmasından kafalardaki tuhaf şeyler oluyor düşüncesinin ilk işaretleriydi! Ne var ki iktidar medyasında yayınlanan ve adeta zekamızla dalga geçen bir şeyler oldu yayınları ve AKP sözcülerinin açıklamaları da kamuoyu vicdanın

Telefon ve İnternet Fiyatlarına Getirilen Zam Bilime ve Bilgiye Karşı Devlet Politikasıdır

Telefon ve İnternet Fiyatlarına Getirilen Zam Bilime ve Bilgiye Karşı Devlet Politikasıdır AKP iktidara geldiğinde medyanın maksimum %20’lik bölümüne sahipti. Buna rağmen ilk girdikleri yerel 2014 ve genel 2007 seçimlerinde başarılı netice aldılar. Bunda etkin unsur;   Uluslararası arenada aldıkları destek; Kemal Derviş döneminde uygulanan ekonomik politikalarının meyvelerinin tezahürü; iç siyasi aktör; aydın-yazar ve bilhassa liberal görüşlü düşünürlerin desteğiydi. AKP durumdan vazife çıkararak geleceğe yatırım yaptı. Doğru-ya da yanlış çeşitli bahanelerle özellikle TMSF sopasını kullanarak; bir kısmını da FETÖ üzerinden (Tuncay Özkan’ın Kanaltürk’ünü mali olarak boğarak FETÖ vasıtasıyla satın alması) gibi yayınları ele geçirerek kendi bünyesine kattı. Geldiğimizde tablo şudur: Görsel ve yazılı yayın organlarının %99.9 iktidar tarafından ele geçirilmiş ve buralardaki gazetecilik faaliyeti bitirilerek AKP’nin yalan propaganda aracına dönüştürülmüştür. Bu durum, ilgili yayınları

Seçim Tekrarı Olmaz

Seçim Tekrarı Olmaz İstanbul seçimi tekrar edilmez! Hukuki altyapısı yok! Tayyip Bey muhalefetin boykot edebileceği ve sandık meşruiyetini kaybedebileceği (Özellikle Uluslararası alanda) bir riski almaz! İstanbul'u kaybetmeleri kayıp! Lâkin seçim tekrarı daha büyük kayıp! Tekrar iddialarını şehir efsanesinden öte görmüyorum! Böyle bir gündemin işletilmesi tesadüf değil; lakin AKP kurmayları bunu her ne kadar CHP ve İmamoğlu'nun meşruiyetini sorgulatmak, tabanı ve partiyi diri tutmak adına yapıyor olsalarda Uluslararası arenada meseleyi sıcak tutmanın prestijlerini zedelediğini görmüyorlar mı? Yenilginin getirdiği psikoloji üzerine yapılan hatalar sinsilesi olarak değerlendiriyorum... Lâkin, sadece partilerine değil Türkiye'nin demokrasi geleneğine de zarar veriyorlar... Dedikodusu bile... Erdoğan'ın Güçlü Olduğu Algısı Yanlış  Erdoğan sanıldığı gibi tek başına herşeyi etkileme/ayarlama gücüne sahibolsaydı; iddiası olan Büyükşehirlerin %90'ını kaybeder miydi siz

MEMDUH BAYRAKTAROĞLU'NDAN BOMBA AÇIKLAMALAR! 2002 SÜRECİ...

MEMDUH BAYRAKTAROĞLU'NDAN BOMBA AÇIKLAMALAR! 2002 SÜRECİ... Memduh Bayraktaroğlu Youtube kanalında çok önemli açıklamalarda bulundu. AKP'nin iktidara geliş sürecini irdeledi ve bu kadar tesadüfün tezahür edemeyeceğini; kurgu olasılığını vurguladı. Bayraktaroğlu o dönem Çiller'in danışmanıydı. Gelelim vurguladıklarına... Tayyip Bey'in bir TV programıyla parladığını ve o günün koşullarında Uğur Dündar'ın Deniz Baykal'ın karşısında Tayyip Bey'i tek başına programa birebir çıkarmış olmasının Tayyip Bey'in yıldızını parlattığını söyledi. Ben, Uğur Bey'in böyle bir proje içinde olduğunu düşünmüyorum, ha keza Sn. Bayraktaroğlu'da muhtemelen düşünmüyordur. Lakin, Ülkemizdeki sol sağ dengeleri açısında BOP'un da Ilımlı İslam'ı semizletmek manasında bir görev aldığını ve o günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında Ulusal çaptaki en büyük sıçramasındaki bir vesile olarak görüyorum bu birebir Açıkoturumu... Sn. Bayraktaroğlu yine T